Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/252 Esas 2012/3588 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/252
Karar No: 2012/3588
Karar Tarihi: 23.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/252 Esas 2012/3588 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı kooperatif tasfiye kurulunun ihraç kararının iptali için dava açmıştır. Davacı, tasfiyeyi tamamlamak yerine ek proje ve kaçak inşaatlar yaparak, üyelere ek ödeme yükümlülüğü getirdiğini ve yetkisi dışına çıkarak ihraç kararı verildiğini iddia etmiştir. Mahkeme, yönetim kurulunun tasfiye halindeyken yeni işlemlere girdiği ve üyelerden ek ödemeler talep ettiği, tasfiye kurulunun yetki aşımı yaparak ihraç kararı verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak mahkeme, ihtarnamelerde ana para ve işlemiş faiz miktarının açıkça belirtilmemiş olması nedeniyle ihracın hukuka uygun olmadığı sonucuna da varmıştır. Kararda, 1163 sayılı yasanın 27. maddesi ile davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14.maddesi hükümlerine göre parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortağın ihracına karar verilebilmesi için ortağa gönderilecek her iki ihtarda da ortağın ödemesi gereken ana paranın ve varsa işlemiş faizinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri şöyle: 1163 sayılı Kanun'un 27. maddesi ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2012/252 E.  ,  2012/3588 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı, davalı kooperatif tasfiye kurulunun, tasfiyeyi tamamlamak yerine ek proje ve kaçak inşaatlar yaparak, sorumlu olmamasına rağmen bu işler ile ilgili olarak üyelere ek ödeme yükümlülüğü getirdiğini, tasfiye kurulunun yetkisi dışına çıkarak hakkında ihraç kararı verdiğini, ihtarnamelere konu borcun aylar itibariyle tutarı ve faiz oranlarının kesin bir şekilde belirlenmediğini, ihraç kararı verilmesinden sonra kendisi hakkında icra takibi başlatıldığını, bunun yeni bir ihtar anlamına geldiğini, icra takibinin sonuçsuz kalması halinde çıkarma kararı verilebileceğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ihtarnamelerin kanuna uygun olduğunu, yapılan ek işlerin kooperatifin menfaatine bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak,tasfiye kurulu görevini yürüten yönetim kurulunun bir takım yeni işlemlere giriştiği ve buna bağlı olarak üyelerden ek ödemeler talep ettiği, oysa ki kooperatifin tasfiye halinde olup tasfiye kurulunun, tasfiyeye yönelik işlemler için yetkili olduğu, genel kurul kararı olmaksızın tasfiyeye yönelik bir işlem olmayan üyelikten çıkarma konusunda karar vermesinin yetki aşımı niteliğinde olduğu, ayrıca davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen ihtarlarda ana para ve temerrüt faizlerinin açıkça belirtilmediği, bu ihtarlara dayanılarak çıkarma kararının verilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
    Davalı kooperatif anasözleşmesinin 14.maddesi uyarınca, ortaklıktan çıkarma yetkisi yönetim kuruluna verilmiştir.Dosyada mevcut 2000, 2005 yılı tarihli genel kurul tutanaklarının incelenmesinde, yönetim ve tasfiye kurulu üyeliklerine aynı kişilerin seçildiği, 2005 yılı genel kurulunda tasfiye heyeti üyelerinin, yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapmalarına karar verildiği görülmektedir.Bu durum karşısında davacı ortağın ihraç işlemlerini yapan ve ihraç kararı alan organın, yönetim kurulu sıfatını da üzerinde taşıyan tasfiye kurulu olduğunun kabulü gerekir. O halde ihraç kararı bu konuda yetkili tasfiye kurulu tarafından verilmiştir.
    1163 sayılı yasanın 27. maddesi ile davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14.maddesi hükümlerine göre parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortağın ihracına karar verilebilmesi için ortağa gönderilecek her iki ihtarda da ortağın ödemesi gereken ana paranın ve varsa işlemiş faizinin açıkça gösterilmesi gereklidir. Oysa ki ihraca esas alınan ihtarnamelerde ana para ve işlemiş faiz miktarı ayrı ayrı belirtilmeden kümülatif olarak 33.374,68 TL nin ödenilmesi istenmekte olup, davacının 1163 sayılı yasanın 16. ve 27. maddelerine uygun olarak temerrüde düştüğü kabul edilemeyeceğinden, ihracı da hukuka uygun sayılamayacaktır.
    O halde mahkemece tasfiye kurulunun üyelikten çıkarma konusunda karar vermesinin yetki aşımı niteliğinde olduğunun benimsenmesi isabetsiz ise de, yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşen diğer gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi karşısında, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK " nun 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK" nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara