23. Hukuk Dairesi 2012/1602 E. , 2012/3577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin 2007 yılında yapmış olduğu hatalı sulama işlemleri nedeniyle tarlasından ürün alamadığını, sulama programının ihtiyaca cevap vermediğini, başka üyelere daha fazla su verilerek eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürerek, uğramış olduğu zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 2007 yılının tüm ülkede kurak geçtiğini, kooperatif yönetimin her hangi bir ihmali ve kastı olmadığını, gerekli işlemlerin yapılmasına rağmen suyun azlığı nedeniyle yeterli sulamanın yapılamadığını, üyeler arasında ayrım yapılmadığını, tüm bölgede kuraklık nedeniyle çok düşük verim alındığını veya verim alınamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen 16.10.2009 havale ve 07.05.2010 tarihli bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, 2007 yılında tüm ülkede kuraklık olduğu, davalı kooperatifi yöneticilerinin mevcut suyun dağıtımında uygun davranıldığı, suyun artırılması için çalışmaların yapıldığı, bu durumun kooperatif tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığı ve davacının zararının doğmasında kooperatif yöneticilerinin kusuru olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalı vekilinin temyizine gelince; dava, davalının kusuru iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine ve davacı tarafından yapılmış olan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak mahkemece HUMK’nun 417. maddesi ( HMK’nun 326. maddesi ) gereğince davanın reddedildiği gözetilmeksizin, davalı tarafından 18.05.2009 tarihli keşif ve bilirkişi incelemesi için yapılmış olan giderlerin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, davalı tarafından yapılmış giderlerin davacı tarafından yapılmış gibi değerlendirilerek yazılı şekilde yargılama giderine hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün üçüncü bendinin tamamen hükümden çıkartılmasına, yerine üçüncü bent olarak “ Yargılama aşamasında davacı tarafından yapılmış yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından yapılmış üç adet tebligat gideri 13,50 TL ve keşif-bilirkişi gideri olan 842,60 TL olmak üzere toplam 856,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.