Esas No: 2012/1720
Karar No: 2012/3565
Karar Tarihi: 23.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1720 Esas 2012/3565 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olan davalının tahsis edilen konutunun tapusunu aldıktan sonra kötüniyetli olarak aidat borçlarından kurtulmak amacıyla üyelikten istifa ettiğini, diğer üyelerin aidat ödemeye devam ettiğini, aidat ve gecikme zammı borçlarının tahsili için aleyhine girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 1. kısım ortağı olarak tabir edilen 41 kişilik üye grubuna dahil olduğunu ancak üyelikten istifa ettiğini, gecikme zammı uygulamasının hiçbir üyeye uygulanmadığını ve alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının istifa ettiği tarihe kadar aidat ve gecikme zammı borcu olduğu, istifa tarihinden sonra aidat borcuna yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; dava, aidat alacaklarının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak davalı, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği aidat borçlarından, istifa etmiş olsa da istifa tarihine kadar sorumludur. İstifa tarihinden sonra aidat borçlarından sorumlu değil ise de istifadan sonra takip tarihine kadar davacı kooperatifin birinci kısmında bulunan dairesi nedeniyle genel hizmetlerden yararlandığına göre, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden de sorumlu olacaktır. Bu durumda, mahkemece açıklanan hususlar üzerinde durulup, davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
3) Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; davalının 18.06.2002 tarihinde noter aracılığıyla istifa ettiği, istifanın 21.06.2002 tarihinde kooperatife tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak davacının istifa tarihinin, tebliğ tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, bilirkişi raporunda istifa tarihinin istifa talebinin reddine ilişkin yönetim kurulu karar tarihi olan 24.06.2002 olarak kabul edilmesi ve bu kabule göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Diğer yandan, davada harca esas değerin 8.272,00 TL gösterilerek harcın bu miktar üzerinden yatırılmış olmasına rağmen, davanın toplam kabul miktarı olan 8.729,71 TL’nin % 40’ı oranında icra inkar tazminatının tahsiline hükmedilmesi ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürmüş olmasına rağmen bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.