Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2066 Esas 2012/3563 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2066
Karar No: 2012/3563
Karar Tarihi: 23.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2066 Esas 2012/3563 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2066 E.  ,  2012/3563 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar, üyesi oldukları davalı kooperatifin 21.06.2009 tarihli genel kurulundan on beş gün öncesinde usulüne uygun olarak hazırlanmış olan yönetim kurulu çalışma raporunun kooperatif merkezinde bir yıl boyunca üyelerin incelemesine sunulması gerektiğini ancak sunulmadığını, üyelerin genel kurula en az otuz gün önceden çağrılması gerekirken yirmi sekiz gün önceden çağrıldığını ileri sürerek, genel kurulda karara bağlanan gündem maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, usulüne uygun hazırlanmış olan yönetim kurulu faaliyet raporunun, bilançonun, gelir-gider tablosunun ve tahmini bütçenin dört ay öncesinden üyeler posta yoluyla gönderildiğini, üyelerin davaya konu genel kurula bir ay öncesinde çağrıldıklarını, genel kurulda bilanço ve gelir-gider tablosu ibra edildiğinden yönetim ve denetim kurulunun ibra edilmiş sayılacağını ve faaliyet raporunun usulüne uygun olarak düzenlenmemiş olmasının genel kurulda alınmış olan kararların iptalini gerektirmeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 21.06.2009 tarihli genel kurulun 4. maddesinde alınmış bilançonun ve gelir-gider tablosunun ibrasına ilişkin kararların 11.06.2008 tarihli ve 26903 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ’in 3. maddesinin 6. fıkrasına göre tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen çalışma raporlarının, genel kurullarda görüşülemeyeceği ve kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, genel kurulun 4. maddesinde alınmış kararların iptaline karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınmış olan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Bilanço ve gelir gider tablosunun tüm açıklık ve ayrıntıları ile açıklanıp irdelenmişse, genel kurulca verilen ibra kararı, gerçek anlamda borçtan kurtarma ve aklama niteliğini taşır. İbra, sadece genel kurulun bilgisine sunulan işlemleri içerir, açıklanmamış ve belgeye dayandırılmamış ve vasat yetenekli bir ortağın anlayamayacağı
    konularda ibra yok sayılır. Bu nedenle kooperatif uzmanı bir bilirkişiden kooperatif defterleri, kayıtları, genel kurul ve yönetim kurulu kararları üzerinde inceleme yapılarak, 2009 yılına ait davalı kooperatifin yönetim kurulu çalışma raporu ve denetim kurulu raporunun Kooperatifler Kanunu’nun 86. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkartılmış 11.06.2008 tarihli ve 26903 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan tebliğlerde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, raporların gerekli tebliğ ve ilan işlemlerinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının tespiti bakımından ilgili belgeler celp edilerek incelenmesi sonucu düzenlenecek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, oluşacak uygun sonuç dairesinde, tarafların iddiaları ve savunmaları ve TTK"nun 327 nci, 354 ncü, 380 nci madde hükümleri de değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2) Davacı ... adına duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiyenin tebliğ edildiği, dosya kapsamına göre kendisini vekille temsil ettirmediği ve tutanaklara göre duruşmalara da katılmadığı anlaşılmış olup, mahkemece adı geçen davacı hakkında HUMK’nun 409. maddesinin uygulanmamış olması doğru olmamıştır.
    3) Bozma nedenlerine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara