Esas No: 2012/1256
Karar No: 2012/3550
Karar Tarihi: 23.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1256 Esas 2012/3550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin bedelini peşin ödeyerek davalı kooperatiften daire satın aldığını ve kooperatife üye olduğunu, aralarında imzalanan sözleşmeye göre 31.12.2004 tarihinde teslim edilmesi gereken dairenin tesliminin gerçekleşmediğini ileri sürerek, asıl davada Mart 2006- Kasım 2007 ayları için 8.700,00 TL kira tazminatının; birleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/51 E.113 K. sayılı dosyasında Aralık 2007-Ocak 2010 tarihine kadar oluşan 11.700,00 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatif ile sözleşmeyi imzalayan kooperatif yetkilisi diğer davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/422 E. 2009/ 683 K. sayılı dosyasında, Ocak 2005 tarihinden dava tarihine kadar kirada oturduğu evlere ödediği 3.160,00 TL kira bedelinin ödendiği ayın üçüncü gününden başlamak üzere işleyecek kademeli yasal faizi ile birlikte kooperatif temsilcileri davalılar... ve ..."den müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili asıl ve birleşen davada, davacıyla imzalanan sözleşmenin genel kurulda onaylanmadığı için geçerli olmadığını ve kooperatifi bağlamayacağını, eşitlik ilkesi gereğince davacının aidatlardan sorumlu olduğunu, eskalasyon esasları dahilinde yapılacak hesaplama sonucunda diğer üyelerle olan farklılığın denkleştirilmesi gerektiğini, tüm üyelere ait dairelerin henüz tamamlanmadığını ve diğer üyelere her hangi bir kira tazminatı ödenmediğini savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Davalı ..., sözleşmenin davalı kooperatif adına imzalandığını, ödenen bedelin kooperatif kayıtlarına alındığını ancak sözleşmenin genel kurulda onaylanmadığını, davacının sözleşmeyi imzalarken, sözleşmenin genel kurul onayı ile geçerli olacağını bildiğini, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, husumetin sadece kooperatife yöneltilmesi gerektiğini savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Davalı ... ... asıl ve birleşen davalara cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif anasözleşmesinin 46. maddesi gereğince kooperatif başkan ve başkan yardımcısının kooperatif adına yapmış olduğu satış işleminin kooperatifi bağlayacağı, davalı kooperatifin davacıdan aidat tahsil edip, üye kayıt defterine üye olarak kaydettiği, bu sebeple davalı kooperatifin sorumlu olmadığını iddia edemeyeceği, peşin bedeli ödenmek suretiyle elde edilen dairenin davacıya teslim edilmediği, bu durumda 31.12.2004 tarihinden dava tarihine kadar kararlaştırılan rayiç kira bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği ancak davalılar ... ile ..."in kendi adına hareket etmeyip kooperatif adına hareket ettikleri ve yatırılan satış bedelinin kooperatif kayıtlarına girdiği, kira tazminatının bu davalılardan talep edilemeyeceği, bu davalıların pasif dava ehliyetlerinin bulunmadığı, kira kaybı tazminatının ancak kooperatiften istenebileceği gerekçesiyle, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile tespit edilen 4.055,36 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar ... ve ... adına açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/51 esas sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.991,60 TL nin birleşen davanın dava tarihi olan 27.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/ 422 esas sayılı dosyası yönünden ise davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Asıl ve birleşen davalar konut teslimi yapılmaması sebebiyle kira kaybı bedelinin tazmini istemlerine ilişkindir. Genel kurulca açıkça yetki verilmedikçe ya da sonradan onaylanmadıkça 1163 sayılı Yasa"nın 23. üncü maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde bir ortaklığa kabul kararı vermesi mümkün değildir. Somut olayda, peşin ödemeli ortak alınması konusunda genel kurul tarafından verilmiş bir karar olmadığından yönetim kurulu ile davacı arasında yapılan sözleşme ile davacıya karşı üstlenilen edimin davalı kooperatif açısından bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının normal statüde ortak olduğu kabul edilip eşitlik ilkesi de dikkate alınarak, davalı kooperatifin aynı durumda bulunan diğer ortaklara konut teslim edip etmediği, teslim borcunun doğup doğmadığı hususları üzerinde durularak kira kaybı iddiasının buna göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.