Esas No: 2012/1518
Karar No: 2012/3545
Karar Tarihi: 22.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1518 Esas 2012/3545 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davalardan feragat nedeniyle esas haklarında hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı vekilince duruşmalı, davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... Vek. Av. ... ile davalı ... Vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı ve birleşen davanın davacıları, davalı kooperatifin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince, kendilerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerinin teslim edilmediğini ileri sürerek, gecikme tazminatı, daire bedeli ve fazla inşaattan kendi paylarına düşen alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı ..., inşaat süresinin henüz dolmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı, ... kendisinin de arsa sahibi olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk karar davalılar tarafından temyiz edilmiş, ancak sonrasında davacılar vekilince bu aşamada davadan feragat edilmesi sebebiyle 15. Hukuk Dairesin"ce feragatle ilgili bir karar verilmek üzere bozulmuştur. Bozma üzerine asıl ve birleşen davalarda feragat nedeniyle HMK 307. maddesi uyarınca esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı ... ve asıl davanın davacısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalardan feragat ettiğinden HMK 307. Maddesi gereği asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bunun yanında asıl ve birleşen davalar feregat sebebiyle reddedilmiş ve ret sebebiyle davalılardan ... lehine yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, vekalet ücretlerinin hesaplanmasında asıl davada müddeabih arttırılmadığı halde, ıslah işlemi yapılmış gibi değerlendirilerek 10.294,00 TL yerine 15.852,96 TL"ye hükmedilmiştir.
Keza birleşen davacı ..."in açtığı 2007/465 E. sayılı davada ise, 22.04.2010 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınmayarak 9.823,63 TL yerine 1.236,72 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; davalı ... temyizin de vekalet ücretinin 9.009,15 TL olarak düzeltilmesini talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince belirtilen miktarın dikkate alınması zorunludur.
Mahkemece düşülen bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesinin yaptığı atıf gereğince 1086 sayılı HUMK"nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün vekalet ücretleri bakımından düzeltilerek onanması usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, temyiz olunan hükmün 1 nolu bendinin ikinci satırındaki "esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına" kelimelerinin karardan çıkartılmasına yerine "asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine" sözcüklerinin yazılmasına, yine temyiz olunan hükmün (4-a) bendinin ilk satırındaki "15.852.96" rakamı ile (d) bendinin ikinci satırındaki “1.236,72” rakamlarının hükümden çıkarılmasına, yerine sırasıyla "10.294,80" ve “9.009.15" rakamlarının konulmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 900,00"er TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak diğer tarafa verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.