Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8468 Esas 2022/6135 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8468
Karar No: 2022/6135
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8468 Esas 2022/6135 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir şirkette %45 oranında pay sahibi olan bir kişinin, şirketin çağrısız yapılan genel kurulunda payının onaylanmadığını iddia ederek, miras yoluyla intikal eden payları üzerinde hak sahipliğinin tesciline karar verilmesi talebiyle açtığı davaya ilişkin bir karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi, genel kurul kararının iptali istenmeden aksinin tespiti istenemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davayı kabul etmiş ve davacının %45 pay oranıyla ortak olduğunun tespiti ve sicile tescili yönünde karar vermiştir. Davalı vekili temyiz etmiştir ancak temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda TTK'nın 595/2, 596/2, 597, 416 ve 418 maddeleri uygulanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2020/8468 E.  ,  2022/6135 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.11.2018 tarih ve 2018/755 E- 2018/989 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2019/1476 E- 2020/1097 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekilleri Av. ... ile Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin müteveffa ...'un 1/2 miras payına sahip mirasçısı olduğunu, ...'un ise mahkeme dosyası kapsamında görülen asıl davanın davacısı Arden Gıda'nın %90 oranında payın sahibi olduğunu, ...'un 07/09/2016 tarihinde vefatı ile söz konusu %90 esas sermaye payı ipso iure olarak mirasçılarına geçtiğini, bu durumda TTK 596'ncı maddesinin 4.fıkrası gereği 3 ay içerisinde şirket, geçerli bir karar ile açıkça yazılı olarak sermaye payının geçişini reddetmişse, onay vermiş sayacağını, asıl davaya cevapları kapsamında belirtmiş oldukları üzere, müvekkili adına geçerli bir ret kararı alınmadığı, bu sebeple müvekkilinin diğer mirasçı ile beraber Arden Gıda'nın pay sahibi olduğunda şüphe bulunmadığını, mahkemenin dosyasına İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce gönderilen 10/08/2017 tarihli müzekkere cevabına göre, Arden Gıda'nın pay sahipleri olarak %5 paya sahip ... ile %5 paya sahip ...'in yanında geri kalan %90 pay ise Arden Gıda'ya ait olan esas sermaye payı olduğuna, ...'un vefatı ile de payın yasal mirasçılara intikal ettiğine dair şüphe olmadığını, müvekkilinin miras yolu ile intikal etmiş olduğu paylar üzerindeki hak sahipliğinin hem şirket pay defterine kaydedilmesi hem de Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescili gerektiği, ancak ... ile ... tarafından Arden Gıda'nın müdürü sıfatı ile görevleri olarak gerçekleştirmeleri gereken işbu işlemler gerçekleştirilmediği, bu nedenle mahkeme tarafından müvekkilinin Arden Gıda'nın %90 payının üzerindeki en az 1/2 oranındaki hak sahipliğinin tevsiken tespiti ve Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; 01/12/2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı ile ...'un TK m. 596 ve 597 hükümleri uyarınca şirkete ortak olarak kabul edilmemesine ve %45 oranındaki payının şirket tarafından mevcut ortaklardan ... ve ... hesabına eşit oranlarda devralınmasına, payı için tespit edilen 500.000.-TL gerçek değerin mirasçının bildireceği hesap numarasına ödenmesine dair oy birliğiyle karar verildiği, toplantının TTK 416 maddesi gereğince çağrı merasimine riayet edilmeksizin yapıldığı, bütün payların temsil edilmediği, bu nedenle çağrısız genel kurul toplamanın şartlarının oluşmadığı, genel kurul kararının iptali istenmeden aksinin tespiti istenemeyeceği gerekçesiyle davavın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; TTK. 595/2 madde uyarınca TTK. 596/2 maddesindeki şirket ibaresinin şirket ortaklar genel kurulunu kastedildiği, şirket ortaklar genel kurulunun ne şekilde toplanacağı TTK. 418 maddesinde düzenlendiği, TTK’nın 617/3 ve 416. madde hükümlerindeki çağrı usulüne uyulmaması, 596/2. maddesi uyarınca şirket ortağı olan davacının payının onaylanmasının reddedildiği olağanüstü genel kurulda kanunda aranan nitelikte çoğunluğun sağlanamamış olması karşısında kararın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüile kararın kaldırımasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle; davanın kabulü ile; davacının davalı şirkete mirasçı sıfatıyla %45 pay oranıyla ortak olduğunun tespiti ile sicile tesciline, karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara