Esas No: 2012/1402
Karar No: 2012/3532
Karar Tarihi: 22.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1402 Esas 2012/3532 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde inşaat yapılması amacıyla adi yazılı şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalıların, müvekkilini aldatarak haksız çıkar elde ettiklerini, inşaata dahi başlanmadan sözleşmenin ifasından sonra davalıya verilmesi kararlaştırılan 6 daireyi hile ile davalı ... adına tescil ettirdiklerini ileri sürerek, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin feshine, hile ile davalı ... adına tescil ettirilen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline; bozma sonrası ıslahla, kararlaştırılan sürede ifa edilmeyen, ifası için inşaata dahi başlanmayan sözleşmenin feshine ve dairelerin müvekkili adına tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince, sözleşmenin ifası amacıyla pay devri yapıldıktan sonra sonra sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesinin MK’nun 2. maddesi ile bağdaşmadığı, ancak ehliyetsizlik nedenine de dayanan davacının bu iddiasının araştırılmadan eksik incelemeye dayalı karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuş; mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı, dosya kapsamı ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının hukuki işlem ehliyetinin bulunduğu, ıslahta belirtilen fesih nedeninin bozma öncesi ileri sürülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar lehine 900,00TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.