Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4082 Esas 2022/6151 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4082
Karar No: 2022/6151
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4082 Esas 2022/6151 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/4082 E.  ,  2022/6151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.02.2021 tarih ve 2019/448 E. - 2021/208 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan 12.01.2010 tarihli 5.000,00 EURO, 15.10.2010 tarihli 257,87 EURO, 11.11.2010 tarihli 3.689,00 EURO ve 11.01.2011 tarihli 2.975,00 EURO tutarlı fatura alacaklarına yönelik olarak Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/11881 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının dava dışı Hollanda'da faaliyet gösteren ... Holdings B.V.'nin esas yararlananı (intifa hakkı sahibi) olduğunu, bu şirket ile müvekkili arasında yönetim sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin davalının kabulünde olduğunu, dava dışı şirketin, sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerinin ve borçlarının ifasının davalı tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, bu sebeple bahse konu faturalara dayalı başlatılan icra takibine vaki davalı itirazının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek dava konusu icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin davamını, %20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının dayandığı yönetim sözleşmesinin davacı ile dava dışı ... Holdings B.V. arasında düzenlendiğini ve faturaların bu şirkete düzenlendiğinden alacağın bahse konu şirketten istenmesi gerektiğini, müvekkilinin İngilizce bilmediğini, esas taraf sözleşmesinin bu dilde olması nedeniyle bu sözleşmeden müvekkilinin yeni haberdar olduğunu, sözleşmenin müvekkilinin iradesini yansıtmayıp düzenlenmesi esnasında yeminli tercüman bulundurulduğuna dair ibarenin olmadığını, esas taraf sözleşmesinin usulsüz olması nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını, faal olmayan şirket için yapıldığı iddia edilen masrafların gerçek dışı ve fahiş olduğunu, genel kurul kararı olmaksızın yapılan fahiş masraflardan davacı şirketin vekil gibi sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, davalı tarafın %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama,toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacı şirket ile dava dışı Hollanda'da faaliyet gösteren ... Holdings B.V. arasında yönetim sözleşmesi bulunduğu, davalının sözleşmenin garanti edeni durumunda bulunduğu, davacı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkinin dosya içerisinde yer alan cari hesap ekstresine yansıtıldığı, davacı şirket tarafından sözleşmeye istinaden faturalar düzenlenerek cari hesabın alacak kısmına kaydedildiği, yapılan ödemelerin ise borç kaydedilerek alacak miktarından düşüldüğü, cari hesaba 14027 numarası ile kaydedilen faturadan 4.310,55 Euro ödenmemiş tutarın bulunduğu, anılan faturadan kaynaklı bu tutar kadar davacının dava dışı şirketten alacaklı olduğunun sabit olduğu, cari hesaba 14269 numarası ile kaydedilen faturadan 2.975,00 Euro ödenmediğine ilişkin kaydın yine aynı sütunda bulunduğu, her iki alacak kalemi yönünden "ödeme" ibaresinin bulunmadığı, her ne kadar 3.689,00 Euro ve 257,87 Euro tutarlarının yanında "ödeme" ibaresi yer alsa da bunun yapılan bir borç ödemesini değil dava dışı şirket için yapılan masraf harcamasını yansıttığı, nitekim ödenen tutar hanesinin boş bulunduğu, bu tutarların da cari hesaba alacak kaydı olarak girilmediği, cari hesap ekstresinde kalan ödenmemiş tutarları ifade eden sütundaki alacak kalemlerinin bir kısmının kabul edilip bir kısmının kabul edilmemesinin kendi içerisinde çelişki yaratacağı, cari hesaba kaydedilen ve sabit olan alacağın ödendiğini ispat yükünün davalı üzerinde olduğu ve davalının bu ödemeleri ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.356,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara