23. Hukuk Dairesi 2012/2180 E. , 2012/3516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesiyken istifa ettiğini, 9.662,00 TL aidat ödediğini, kendisine bir ödeme yapılmadığını ve oyalandığını, alacağın tahsil edilebilmesi için başlatılan icra takibinin de haksız itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, 49.975,00 TL"nin ihtar tarihi olan 07.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2000 yılında istifa ettiğini, Kooperatifler Kanunu"nun 17. ve Borçlar Kanunu"nun 126/4.maddesine göre beş yıllık zamanaşımının geçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının 04.05.2000 tarihinde istifa ettiği, bir sonraki hesap döneminde borcun muaccel olacağı kabul edilse bile Kooperatifler Kanunu"nun 17. ve Borçlar Kanununun 126/4.maddeleri uyarınca alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.Kooperatifler Kanunu"nun 17. ve tip anasözleşmenin 15.maddelerine göre, kooperatif ortaklığından ayrılan kişinin alacağı, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır. Ortaklık devir dışında bir nedenle sona erdiği takdirde, ortağın alacağı ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kurulu takip eden bir ay sonra muaccel olur. Erteleme kararı varsa, alacak erteleme süresinin sona erdiği tarihte istenebilir. Çıkan ortağın hakları, bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Somut uyuşmazlıkta davacının, 04.05.2000 tarihi itibariyle istifa ettiği tarafların kabulündedir. Fakat, ortağın ayrıldığı yıl bilançosunun hangi tarihli genel kurulda görüşüldüğü, bu genel kurulda ödemelerin ertelenmesi yönünde karar alınıp alınmadığı, alacağın hangi tarihte istenebilir olduğu ve bunun sonucu olarak zamanaşımının hangi tarihte başladığı hususları durulmamıştır.
Öte yandan, davacının, ödeme konusunda oyalandığı iddiaları araştırılmamış, tanıklarının dinlenmesi yönünde ara kararı oluşturulmasına karşın, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tanıklar dinlenmeden dava sonuçlandırılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu kararları, defter ve kayıtları getirtilerek, davacının ayrıldığı yıl bilançosunun hangi tarihli genel kurulda onaylandığı, ödemelerin ertelenmesi yönünde genel kurul kararı alınıp alınmadığı belirlenmeli, davacının oyalandığı savunmasıyla ilgili delilleri toplanmalı, tanıkları da dinlendikten sonra ve gerektiğinde kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.