Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/236 Esas 2022/6215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/236
Karar No: 2022/6215
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/236 Esas 2022/6215 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/236 E.  ,  2022/6215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.05.2017 tarih ve 2015/504 E. - 2017/610 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin reddine-kısmen kabul-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.10.2020 tarih ve 2017/5815 E. - 2020/1763 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 116.112,02 USD alacağı olduğu iddiasıyla İstanbul 4.İcra Müdürlüğü'nün 2015/5059 sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, takibe dayanak olarak fatura alacağının davalıya temlikinin gösterildiğini, davalının temlik yapan Melbouth Compani şirketinin yetkilisi ...'in annesi olduğunu, yabancı şirketlerin icra takibine girişebilmesi için teminat yükümlülüğünden kurtulmak için muhtemelen böyle bir temlik işleminin yapıldığını, bu borçla ilgili olarak alacaklı vekili ile 16/03/2015 tarihinde protokol düzenlendiğini, protokole göre toplam 85.000,00 USD ile 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerin hiçbir tanesinin alacaklı vekilince icra dosyasına bildirilmediğini ve hiç tahsilat yapılmamışcasına takibe devam edildiğini, müvekkilince protokol doğrultusunda ödemeler yapıldığını, müvekkilinin ibra olmuş sayılması gerektiğini ileri sürerek, müvekkilinin ödemeler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlığın protokol gereğince alacak miktarı ve üçüncü şahıs olan Melbouth And Co şirketine iki defada yapılan 22.000 ve 33.000 USD tutarındaki ödemelerin dosya borcuna mahsup edilmemiş olması haline ilişkin olduğunu, üçüncü şahsa yapılan ödemeler nedeniyle davacının borçtan kurtulamayacağını, davacının aslında borcunu kabul ettiğini, dava dışı şirkete yapılan ödemeleri kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, uyuşmazlığın temlik alan yerine dava dışı ... hesabına yapılan 22.000 ve 33.000 USD olmak üzere toplam 55.000 USD'lik ödemenin davacının borcunu sona erdirip erdirmeyeceğine ilişkin olduğu, alacağı temlik eden dava dışı şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığı, bu yönde bir iddia da ileri sürülmediği, dava dışı şirket yetkilisinin davalının oğlu olduğu ve yabancılık unsurunun oluşturacağı engellerin aşılması amacıyla alacağın davacıya temlik edildiği, esasen dava dışı şirket ile davalı arasında temsil ilişkisi bulunduğu, davacının yaptığı ödemenin şekli anlamda borcu sona erdirmediği iddia edilmiş ise de, davalının bu hakkını kötüye kullanarak takip başlattığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının davalıya takip dosyasında 116.112,02 USD (292.602,29 TL borçlu olmadığının tespitine), kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının kabulünde olan protokol çerçevesinde ve haberdar olduğu temlik uyarınca ödemeleri davalıya yapmakla borcundan kurtulacağı, ancak 22.000 ve 33.000 USD'lik ödemeler dava dışı şirkete yapıldığından davacının bu miktarlardan sorumlu olduğu gerekçesile, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24/05/2017 gün, 2015/504 Esas, 2017/610 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; davacının İstanbul 4.İcra Müdürlüğü'nün 2015/5059 esas sayılı icra dosyasında 61.112,02 USD'den dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    -

    Hemen Ara