Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2067 Esas 2012/3508 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2067
Karar No: 2012/3508
Karar Tarihi: 21.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2067 Esas 2012/3508 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, bir kooperatif üyesinin aidat borçları ve kat farkı nedeniyle yapılan icra takibine kısmen itiraz etmesi sonucu açılan itirazın iptali davasını konu almaktadır. Davacı vekili, davalının borçlu olduğu tutarın yanı sıra aylık %10 gecikme zammı uygulanan aidat borçları ve kat farkı (şerefiye) bedeli olmak üzere toplam 10.621,00 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibine kısmen itiraz ettiğini belirtmiştir. Davalı vekili, ise takip öncesi herhangi bir ihtar gönderilmediğini ve davalının temerrüde düşürülmeyerek faiz talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, kat farkından kaynaklanan borca gecikme faizi uygulanmaması gerektiği ve aidat alacaklarında herbir aidatın muaccel olduğu tarih itibariyle faiz hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu madde 117
- Ticaret Kanunu madde 1251.
23. Hukuk Dairesi         2012/2067 E.  ,  2012/3508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının zamanında ödemediği ve 01.05.1994 tarihli genel kurul kararı gereği aylık %10 gecikme zammı uygulanan aidat borçları ile kur"a sonucu davalıya isabet eden daire için tahakkuk eden kat farkı (şerefiye) bedeli toplamı 10.621,00 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibine kısmen itiraz ettiğini, bu nedenle itiraza konu 7.636,00 TL alacak yönünden takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalıya gönderilen ödeme emrine konu borcun ayrıntılı dökümünün yapılmadığını, takip öncesi davalıya herhangi bir ihtar gönderilmediği için temerrüde düşürülmeyen davalıdan faiz talep edilemeyeceğini, takipten sonra yapılan ödemelerin nazara alınmayarak açılan işbu davanın kötüniyetle açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, kat farkından kaynaklanan borca gecikme faizi uygulanmaması gerektiği yönündeki bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın 942,50 TL"lik kısmı yönünden kabulüne dair verilen 25.03.2009 tarihli 2007/12 esas ve 2009/16 karar sayılı kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 01.02.2011 tarih 2009/8148 esas ve 2011/1037 karar sayılı ilamıyla kabul edilen kısmın kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmolunmaması ve aidat alacaklarında herbir aidatın muaccel olduğu tarih itibariyle faiz hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi 7. ek raporuna göre; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.077,50 TL aidat, 2.606,67 TL işlemiş aidat faizi ve 2.850,00 TL kat farkı olmak üzere toplam 6.534,17 TL alacaklı olduğu, davalının takip sırasında kabul ettiği 2.985,00 TL"nin mahsubuyla 942,50 TL kat farkı alacağı ve 2.606,67 TL işlemiş aidat faizi borcu kaldığının subut bulduğu gerekçesiyle
    bu kısım yönünden davanın kabulüne genel kurul kararıyla yargılama sırasında alınmamasına karar verilen 2.500,00 TL aidat borcu yönünden dava konusuz kaldığı gerekçesiyle karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara