Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1695 Esas 2022/6187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1695
Karar No: 2022/6187
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1695 Esas 2022/6187 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, \"KRİSTAL TÜRKİYE\" ibaresini marka olarak tescili için başvuruda bulunmuş, başvurusu ise \"kristal\" ibareli marka gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Davacı, redde gerekçe gösterilen markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığını, \"kristal\" kelimesinin müvekkilinin unvanı ve marka olarak uzun zamandır kullanıldığını ileri sürerek, davalı Kurum YİDK kararının iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davacının önceki tescilli markalarından kaynaklanan kazanılmış hakkının bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay, markalar arasında ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunmadığı için ret kararı verilemeyeceğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5/1-ç maddesi (556 numaralı Marka Kanun Hükmünde Kararnamesi'nin 7/1-b maddesi)
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1 maddesi
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 19/2 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi
11. Hukuk Dairesi         2021/1695 E.  ,  2022/6187 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.03.2019 tarih ve 2018/282 E- 2019/107 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 24.12.2020 tarih ve 2019/747 E- 2020/1190 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin "KRİSTAL TÜRKİYE" ibaresini marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, 2018/09455 numarasını alan başvurunun, davalı Kurum YİDK'nun 2018-M-4365 sayılı kararı ile 2011/83190 numaralı "kristal" ibareli marka gerekçe gösterilerek, SMK’nın 5/1-ç bendi uyarınca nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin markası ile redde gerekçe gösterilen markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığını, "kristal" kelimesinin müvekkilinin unvanı ve marka olarak uzun zamandır kullanıldığı bir ibare olduğunu ileri sürerek, davalı Kurum YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamınına göre davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının başvuru markası ile redde mesnet markanın kapsamındaki 36. sınıf malların aynı olduğu, ibarelerin de ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğu, davacının önceki tescilli markalarından kaynaklanan kazanılmış hakkının bulunmadığı, SMK'nın 19/2. maddesi uyarınca sadece 6/1. maddesine göre yapılacak itirazlarda bir def'i olarak ileri sürülebilecek "başvuru tarihinden önceki 5 yıllık sürede itiraz gerekçesi markanın kullanıldığını ya da kullanmamaya dair haklı sebeplerin olduğuna ilişkin delillerin sunulmasını isteme hakkının", aynı Yasanın 5/1-ç maddesine dayalı davalarda uygulanamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca başvurunun reddine ilişkin TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
    6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi (556 s. Marka KHK'nın 7/1-b) uyarınca marka başvurusunun TPMK tarafından mutlak sebeple reddedilebilmesi için daha önceden başkası adına var olan marka ile aynı veya bu markaya ilk bakışta fark edilemeyecek kadar benzer bir ayırt edici işaret olması ve aynı zamanda tescil kapsamlarının da aynı olması gerekir. Bu şekilde bir karşılaştırmada, markalarda yer alan ayırt edicilik özelliği olmayan sıradan işaretler ile tanımlayıcı ibareler dikkate alınmaz.
    Somut uyuşmalıkta Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiş ise de başvuru konusu “KRİSTAL TÜRKİYE” ibareli marka ile başvurunun reddine gerekçe gösterilen “KRİSTAL” markaları arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu kabul edilmişse de 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi uyarınca ret kararı verilebilmesi için markalar arasında herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek ve ilk bakışta aynı veya ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunması ve tescil kapsamlarının aynı olması gerekmektedir. Oysa, somut olayda başvuru ile redde mesnet marka arasında ayniyet olmadığı gibi, ilk bakışta ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik de bulunmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece, SMK’nın 6/1. maddesi uyarınca yapılabilecek olan benzerlik ve iltibas değerlendirmesinin SMK’nın 5/1-ç bendi anlamında mutlak red sebebi kapsamında yapılamayacak olması nedeniyle yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara