MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatiften çıkarma kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkilinin 1991,1992,1993 yılları toplantı hazirun cetvelinde yer aldığını ve imzasının da bulunduğunu, davalı kooperatifin hiç bir ihtar yapmadan ihraç kararı verdiğini, kararı müvekkiline tebliğ etmediğini ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline, müvekkilinin, davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hukuki yarar olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatiften ihraç edildiğine dair iptale esas herhangi bir genel kurul ve yönetim kurulu kararının olmadığı, davacının ortaklıktan özgür iradesiyle çıktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ortaklıktan çıkarma kararının iptali ve ortaklığın tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, istifa dilekçesinin ve istifa iradesinin varlığı ispatlanamadığı halde davacının ortaklıktan özgür iradesiyle çıktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hukukumuzda çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilen hallerde mahkemece rapor alınabilir, ancak rapor yetersiz, noksan ve müphem ise, bilirkişiden izahat ve açıklama istenebileceği gibi, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alınabilir.
Mahkemece, kooperatifin düzenli olarak aidat toplayıp toplamadığı, davalının, bizzat veya kiraya vermek suretiyle istifa konusunda alınan 25.06.1994 tarih ve 21 sayılı yönetim kurulu kararı sonrasında kooperatif güzergahında taşımacılık yapıp yapmadığı, kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususlarında bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, TMK"nın 2 maddesi üzerinde de durularak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.