Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1836 Esas 2022/6205 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1836
Karar No: 2022/6205
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1836 Esas 2022/6205 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar vekili, müvekkili şirketin bir bankadan kredi aldığını ancak kefaletten ayrıldığını belirterek, borçlu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, davacının müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla borçtan sorumlu tutulması gerektiğine karar vermiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesi esastan reddetmiştir. Temyiz edilen bu karar, HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 353/1/b-1 maddesi
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2021/1836 E.  ,  2022/6205 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18.12.2018 tarih ve 2018/493 E. - 2018/520 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.12.2020 tarih ve 2019/190 E. - 2020/1178 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin, dava dışı ...Gıda şirketinin davalı bankanın ... şubesinden kullanmış oldukları kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak gözüktüğünü, müvekkil şirket temsilcisinin davalı bankaya gönderdiği 22/10/2013 tarihli ihtarname ile kefalet sorumluluğunun sona erdiğini ve kullanılacak kredi ve borçlardan sorumlu olmayacağı hususunu bildirdiğini, davalı bankanın müvekkiline gönderdiği 10/04/2015 tarihli ihtarname ile müvekkilinin, davalı bankaya 1.247.321.-TL borcunu ödenmesini istediğini ileri sürerek davacıların davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirketin dava dışı şirketle imzalanan genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazlarına ipotek tesis ettiğini ve sözleşmeye kefil olduğunu, dava dışı şirketin bankaya olan borçlarının devam ettiğini, diğer davacı aleyhine girişilen bir icra takibi olmadığını, davacılardan ...'ın aktif dava ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve dava dışı ...Gıda Ltd. Şti ve davalı banka arasında 20/02/2012 tarihinde 2.500.000.-TL limitli grup genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı ... Gıda Ltd. Şti. ile dava dışı ...Gıda Ltd Şti'nin kredi sözleşmesini müşterek müteselsil borçlu grup firması sıfatıyla davacı ... ‘ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davacı şirketin sözleşmede müteselsil kefil sıfatı bulunmadığı, 02/03/2012 yevmiye tarihli 3951 yevmiye numaralı ipotek belgesi ve resmi senetten müşterek müteselsil borçlu malik ... Gıda Ltd Şti'nin arsa vasıflı taşınmazı üzerine davalı banka lehine 1.500.000,00 TL bedelli ipotek kurulduğu, şirketin sözleşmede kefalet imzası bulunmadığı 20/02/2012 tarihli grup genel kredi sözleşmesini müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığı gözetildiğinde davacı şirketin bu ihbarının kefaletten dönme ihbarı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla borçtan sorumlu tutulması gerektiği 17/07/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde ise herhangi bir sıfatla imzasının bulunmadığı, davacılardan ...'ın 20/02/2212 tarihli sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2015/2041 Esas sayılı dosyasında bu kişi hakkında takip yoluna başvurulmadığı, borcun mevcut olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında hukuki yararın ancak takip borçlusu yönünden söz konusu olabileceği bu nedenle takip borçlusu olmayan davacı ... yönünden korunmaya değer hukuki yararın olmadığı, davacı şirketin toplam 1.208.743,42 TL borçlu olduğu, menfi tespit isteminin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara