Esas No: 2021/318
Karar No: 2022/6184
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/318 Esas 2022/6184 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/318 E. , 2022/6184 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15.10.2020 tarih ve 2014/661 E. - 2020/461 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin davalılardan Tutes Turistik Tesisleri A.Ş. ve dava dışı diğer grup şirket ile birlikte Türk Petrol Holding AŞ'nin (müflis) Emlak Bankası A.Ş.'den (tasfiye halinde) kullanmış olduğu kredilere ilişkin genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, daha sonra gerek asıl borçluların gerekse müşterek borçluların içine düştüğü ödeme güçlüğü nedeni ile söz konusu genel kredi sözleşmelerine ait borçlar vadelerinde ödenmeyince alacaklı Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş. tarafından gönderilen ihtarnameler ile öncelikle kredilerin kat edildiğini, ardından hem davacı şirket hem de davalılardan Tutes ve dava dışı borçlular hakkında ilamsız icra takibine geçildiğini, söz konusu takiplere tüm borçlular ve müşterek borçlular tarafından itiraz edilerek takiplerin durduğunu, alacaklı Emlak Bankası tarafından açılan itirazın iptali davalarının tümünün İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1999/183 esas sayılı dosyasında birleştirildiğini, yargılamanın devam ettiği sırada müşterek borçlu müteselsil kefillerden olan davalı ...'in itirazını geri aldığını, ardından Tasfiye Halinde Emlak Bankası ile diğer davalı Voyag Turizm arasındaki temlik işlemi ile Emlak Bankası’nın İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 1999/18580 esas, 1999/4885 esas ve İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 1999/2563 esas sayılı dosyalarındaki davalı kefil Tutes'in kefaletinden doğan alacağın 2.535.000 ABD Doları miktarlı kısmını, Tutes'in hacizli ve haczedilecek mallarından bu temlik edilen kısmi alacağı temin etmek ve bununla sınırlı olmak şartı ile Voyag'a temlik işleminin gerçekleştiğini, davalılardan temlik alacaklısı Voyag'ın temlik aldığı icra dosyasındaki Tutes'e ait söz konusu hacizli malları icraen satarak paraya çevirmek ve yapılacak icrai satışa söz konusu temlik alacağı tutarı olan 2.535.000 ABD doları ile sınırlı olmak üzere iştirak etme hak ve yetkisini aşarak sanki tüm alacakları temlik almış ve icra dosyasındaki tek alacaklı kendisiymiş gibi diğer davalı ... ile birlikte danışıklı olarak usulsüz işlemler yaptığını ve hacizli üst hakkı ve tatil köyü vasfındaki taşınmazı temlik alacaklısı sıfatı ile hacizleri fek etmek sureti ile 2.535.000 ABD Doları bedelle üzerine geçirdiğini, böylece Voyag firmasının davacı şirket ile diğer müşterek borçlular aleyhine haksız kazanç sağladığını, Tutes'in gerçek değerinin çok çok altında bir değer olan 2.535.000 ABD Doları olarak gösterilen ve diğer davalı Voyag'a devri sağlanan hacizli malları usulsüz olarak elden çıkartarak yaklaşık 30 Milyon dolarlık bakiye borç yükünün davacı şirket üzerine bırakıldığını, daha sonra davacı şirketin vergi daireleri ile SGK, TMSF ve Emlak Bankası gibi kamu kurumlarına olan borçlarını ödeme çabasındayken Emlak Bankası ile 05.05.2010 tarihli, 21.000.000 ABD doları indirimli borç tutarını içeren protokol imzalandığını ve ödemenin ödeme takvimine bağlandığını, vergi dairesine olan asaleten ve kefaleten tüm borçların ödendiğini, davalılardan Tutes'in Antalya İli, Manavgat İlçesi, Sorgun Mevkiinde bulunan 42.049 m2'lik turizm tesis alanında sahip olduğu 1991 başlangıç tarihli üst hakkının üzerinde bulunan Emlak Bankası’na ait ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmesinin sağlandığını ve ardından da diğer davalı Voyag firmasının alacaklı banka ile icra dosyalarında düzenlenen temlik tutanağı ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 1999/18580 esas, 1999/4885 esas ve İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 1999/2563 esas sayılı dosyalarında kefil olarak bulunan Tutes'in kefaletinden doğan banka alacağını 2.535.000 ABD Doları kısmını bu şirketin hacizli ve haczedilecek mallarından alacağını temin etmek ve bununla sınırlı olmak şartı ile temlik aldığını, 13.07.2002 tarihli temlik işleminin ardından davalı Voyag'ın 06.07.2003 tarihinde Tutes adına kayıtlı bulunan hacizli üst hakkını üzerindeki hacizler ile birlikte tapuda önce kendi üzerine geçirdiğini ve ardından da 11.07.2003 tarihinde söz konusu taşınmaz üzerindeki tüm hacizleri icradan fek ettiğini, böylece davalılar Voyag ile Tutes'in davacı şirket aleyhine olarak gerçekleştirdikleri bu hacizli malı kurtarma operasyonu ile değeri 2.535.000 ABD dolarının çok fevkinde olduğu üst hakkına konu taşınmaz üzerine bulunan tatil köyünü 2.535.000 ABD Doları gibi çok düşük bir bedel ile hacizden kurtardığını, söz konusu hacizli mallardan 2.535.000 TL'yi aşan kısım tahsilat olarak Emlak Bankası’na ödenmediğinden davacı şirketin 05.05.2010 tarihli protokol ile 21 Milyon Dolar gibi yüksek bir tutarda kefalet yükü ile baş başa bırakıldığını iddia ederek Tutes ve Voyag Şirketlerinin haksız ve usulsüz eylem ve işlemleri sebebi ile davacı şirketin uğramış olduğu zararın tespitine, belirsiz bir alacak konumundaki alacağın tespiti ile bu alacağın zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Voyag Turizm Otelcilik İşletmeleri ve İnşaat San. Tic. A.Ş. vekili, zaman aşımı itirazları bulunduğunu, davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, davalının Türkpetrol ile Tutes arasındaki ilişkiye tamamıyla yabancı olduğunu, diğer davalı ile mal alım satımı yapan Voyag'ın davacıyı haksız olarak fakirleştirdiğini iddia etmenin hukuken mümkün olmadığını, bir an için ortada sebepsiz bir zenginleşme var olduğu farz edilse dahi burada sebepsiz zenginleşenin diğer davalı ... olduğunu, bu sebeple de davanın husumetten reddi gerektiğini, davalının söz konusu üst hakkını bedeli mukabilinde temlik aldığını, işbu davada usulsüz devrolduğu iddia edilen üst hakkının teminat olarak kredi sözleşmesine konu edilmediğini, ayrıca davalının kredi sözleşmesinin tarafı da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının, yapılan devir işleminde usulsüz olarak çok aşağı sınırlarda bir bedel gösterildiğini, devir gerçek bedeli üzerinden yapılmış olsa idi kendisinin kefalet yükünün ağırlaşmayacağını öne sürerek zararının belirlenmesini ve bu zararın Voyag A.Ş. ve Tutes A.Ş.'den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, uyuşmazlığın çözümü için Tutes A.Ş. tarafından Voyag A.Ş.'ye yapılan devrin, davacı kefilin hukuki durumunu ağırlaştırıp ağırlaştırmadığının, bu durum nedeni ile davacının temlik alacaklısı Voyag A.Ş.'ye karşı dava açıp açamayacağının ve bunun hukukî temelinin ne olacağının tespitinin gerektiği, davacı ile Voyag A.Ş. arasında sözleşme ilişkisi olmadığı, kefil olan davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Voyag A.Ş.'den talepte bulunmasının hukuki zemininin de somut olayda mevcut bulunmadığı, müteselsil bir kefil kendi mal varlığındaki bir malı değeri altında alacağa mahsuben devir etmişse ve diğer müteselsil kefil bunun kendi durumunu ağırlaştırdığını iddia ediyor ise ancak haksız fiilden söz etmek gerekeceği, davacı tarafça devrin iptali için herhangi bir işlem yapılmadığı, bu sebeple devrin geçerli olduğu, devrin iptali istenmeden, devrin geçersiz olduğu hukuken tespit ettirilmeden tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığı, işbu davanın dinlenebilmesi için öncelikle davacının anılan devir işleminin usulsüz olduğuna dair iddiasının devrin ilgililerine husumet yöneltilerek açılmış bir davada maddi hukuk kurallarına göre ispatlanmış olması ve iptaline karar verilmiş olması gerektiği, bu yönde bir dava açıldığının bildirilmediği gerekçesiyle davalı Voyag Turizm Otelcilik İşletmeleri … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.