Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/908 Esas 2012/3463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/908
Karar No: 2012/3463
Karar Tarihi: 21.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/908 Esas 2012/3463 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava dışı bir kooperatife üye olan ve yönetim kurulu üyesi olan davalılar, ortaklardan para toplayıp imalat yapmadılar ve arsa sahibinin açtığı davada sözleşme feshedilerek tapu arsa sahibi adına tescil edildi. Davacılar, davalıların sorumluluklarını ihlal ettiklerini belirterek kendilerine uğradığı zararlar için tazminat talep ettiler. Mahkeme, davalıların yönetim kurulu üyeleri olarak yasal yükümlülüklerini ihlal etmelerinin yanı sıra kasıt ve ihmallerinin olmadığını, dolayısıyla bu davada tazminat talebi için yeterli kanıtın olmadığına karar verdi. Davacılar karara temyiz etti ve temyiz mahkemesi, yönetim kurulu üyelerinin şirket ortaklarına karşı şahsen ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirten TTK'nın 336. maddesi ve 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası'nın 62. maddesi gereği, davacıların iddiaları dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı bozdu.
Madde 336: Yönetim kurulu üyeleri, şirketi temsil etme yetkisiyle yaptıkları işlemlerden doğan zararları derhal ödemekle yükümlüdürler. Gerek bu Kanunun ve gerek ana sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapmaması dolayısıyla doğan zararlardan da şirket ortaklarına karşı şahsen ve müteselsilen sorumlu olur.
Madde 62: Yönetim kurulu üyeleri, kooperatifi temsil etme yetkisiyle yaptıkları işlemlerden doğan zararları derhal ödemekle yükümlüdürler. Gerek bu Kanunun ve gerek ana sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer vazifeleri kasten veya ihmal neticesinde yapmamaları dolayısıyla doğan zararlardan da üyelere karşı şahsen ve müteselsilen sor
23. Hukuk Dairesi         2012/908 E.  ,  2012/3463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Vek. Av... gelmiş, davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalıların 2003-2007 döneminde dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi olduklarını, müvekkillerinin anılan dava dışı kooperatife üye yapıldığını, ödemeler yaptıklarını, davacıların yönetim kurulu görevini yürüttükleri sırada dava dışı kooperatif ile yine dava dışı ... arasında daire karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ortaklardan yüklüce para toplanmasına rağmen imalat yapılmadığını, arsa sahibinin açtığı dava sonunda sözleşme feshedilerek arsanın tapusunun arsa sahibi adına tesciline karar verildiğini, kooperatif yöneticisi olan davalıların kanunun kendilerine yüklediği yükümlülüklerinin hiç birisini yerine getirmeyerek çok kötü bir yönetim örneği sergilediklerini ve müvekkillerinin uğramış olduğu zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, davacılardan ...vuz yararına 29.000,00 TL, ... yararına 19.000,00 TL’nın davalılardan temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalılardan ... ve ... vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı ... davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacılardan ...’un 19.000,00 TL, ...’un ise 27.800,00 TL yatırdığı, bu ödemelerin dava dışı kooperatife ait 2005-2006 yıllarına ait yevmiye defterleri ve defteri kebirlerin dosyaya ibraz edilmediğinden dava dışı kooperatifin yasal defterlerine intikal edip etmediğinin anlaşılamadığı, kooperatife ilişkin 2005-2006 yıllarına ait defterlerin ibrazı hususunda davacı vekiline verilen kesin süreye uyulmadığı, bu davada uygulanması gereken TTK’nun 336. maddesine göre, yönetim kurulu üyelerinin kooperatif adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsen sorumlu olmadığı, anılan maddenin istisnalardan olan 5. bent gereğince, gerek kanunun gerekse anasözlesmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal sonucu olarak yapmayan yönetim kurulu üyeleri aleyhine zarar gören ortağın doğrudan dava açabileceği, ancak bu davada davalıların kasıt ve ihmali iddiasına dayanılmadığı ve alacağa ilişkin belgeler dahi ibraz edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatif yöneticilerinin kanunun kendilerine yüklediği yükümlülüklerin hiçbirisini yerine getirmeyerek ve çok kötü bir yönetim örneği sergileyerek davacıların zarara uğramalarına neden olduklarını ileri sürerek, dava dışı kooperatife ödedikleri meblağın davalılardan şahsen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bu durumda 1163 Sayılı Yasada aksine bir hüküm bulunmamasına göre aynı Yasa’nın 98.maddesi yollaması ile olaya TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim anılan Yasanın 336. maddesinin birinci fıkrasının beş numaralı bendine göre gerek kanunun ve gerekse anasözleşmenin kendilerine yüklediği sair vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapılmamasından doğan zararlardan şirket yönetim kurulu üyelerinin şirket ortaklarına karşı şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. Bu durumda anılan ve açıklanan hükümlerle birlikte 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 62. maddesine uygun bir şekilde ve yöneticilerin şahıslarına karşı açılan bu davada davacının iddiasının incelenerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara