Esas No: 2021/1915
Karar No: 2022/6278
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1915 Esas 2022/6278 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1915 E. , 2022/6278 K.Özet:
Davacılar ve davalılar arasında ticari ilişki sebebiyle borçlu olunup olunmadığına dair açılan davada, senetlerin davaya konu edilmesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi davacıların davalıya borçlu olduğunu belirlemiştir. Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise esastan reddedilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması kararı verilmiştir. HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ve bakiye temyiz ilam harcının davacılardan tahsil edilmesi kararlaştırılmıştır.
HMK'ın 353/b-1 maddesi: \"Davacının temyiz istemi; a) dilekçesinin veya tutanağının imzalı olup olmadığı, b) gerekçesinde istinafın kabulüne yeterli ve esaslı nedenlerin belirtildiği, c) temyiz harcının tam ve doğru ödendiği, bakımlarından görülecek şekilde düzenlenmiş ve verilmişse, istinaf mahkemesince incelenir.\"
HMK'ın 370/1 maddesi: \"Temyiz incelemesi sonucunda, hükmün usul veya esas yönünden bozulması gerektiği kanısına varılmayan hallerde, istinaf veya temyiz istemi reddedilir.\"
HMK'ın 372. maddesi: \"Yargılamanın sonunda verilen kesin hüküm, gerekçesi ile birlikte, hemen taraflara tebliğ olunur; bir örneği de dosyada saklanır.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.09.2020 tarih ve 2016/1661 E- 2020/226 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.01.2021 tarih ve 2020/1503 E- 2021/189 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden ve cari hesaptan kaynaklanan borç sebebiyle bu borca karşılık müvekkil şirketin keşide ettiği müvekkil gerçek kişinin kefil sıfatıyla imzaladığı, 24.06.2010 tanzim ve 20.09.2010 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 24.06.2010 tanzim ve 20.10.2010 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 24.06.2010 tanzim ve 20.11.2010 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 24.06.2010 Tanzim ve 20.12.2010 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli,15.11.2010 tanzim ve 20.01.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 15.10.2010 tanzim ve 20.02.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 10.09.2010 tanzim ve 20.03.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 15.01.2011 tanzim ve 20.04.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 24.06.2010 tanzim ve 20.05.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 13.01.2011 tanzim ve 20.06.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 04.07.2011 tanzim ve 20.07.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 04.07.2011 tanzim ve 20.08.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli senetlerin davalı şirkete verildiğini, davalı şirketçe yukarıda sayılı senetlere dayanılarak müvekkilleri aleyhine Çorum 3. İcra Müdürlüğünün 2011/4014 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, icra takibi devam ederken dosya borcunun müvekkillerince davalı şirkete haricen havale etmek ve çek verilmek suretiyle ödendiğini, buna rağmen davacılar aleyhine takibe girişildiğini belirterek davacıların Çorum 3. İcra Müdürlüğünün 2011/4014 Esas sayılı dosyasına konu borç ve senetler sebebiyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, takip dosyasına istinaden davacı şirketin ...Bankası ... Şubesindeki hesaplarına uygulanarak haksız olarak tahsil edilen 3.127,30 TL’nin haciz tarihi olan 14.06.2016 tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve takip miktarının % 20 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, birleşen davada ise 20.09.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 20.10.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli, 20.12.2011 vade tarihli 3.900,00 Euro bedelli senetlere dayalı Çorum 4 İcra Müdürlüğü'nün 2012/550 esas sayılı takibin başlatıldığını, 20.08.2011 vade tarihli 5.000 TL bedelli senede dayalı da Çorum 4 İcra Müdürlüğü'nün 2012/551 esas sayılı takibin başlatıldığını, ancak bu senet bedellerinin havale ve çek verilmesi suretiyle ödendiğini, bu nedenle Çorum 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/550 esas sayılı ve Çorum 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/551 esas sayılı takiplerden dolayı davalı şirkete borçlu olunmadığının tespitine, bu takip dosyalarına konu senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davaya ilişkin senetlerin aralarındaki devam eden ticari ilişki sebebiyle borca karşılık verildiğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacılar ve davalı arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu, hatta davaya konu icra takiplerinden sonra dahi taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği, senet iadesi, nakit havale çek tediyesi olmak üzere mal alımı karşılığında davacı tarafından 395.290,94 TL tutarında mal alımı gerçekleştirilmiş olup davalıya 418.895,13 TL ödeme yaptığı sonucuna varıldığı, netice itibariyle davacıların davalı tarafa 115.943,19 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılardan alınmasına, 26/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.