Esas No: 2015/525
Karar No: 2015/168
Karar Tarihi: 13.04.2015
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/525 Esas 2015/168 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
1- Katılan vekilinin sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen 19.10.2010 tarihli karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
08.05.2009 tarihli iddianameyle sanık hakkında "nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından kamu davası açılıp, mahkemece 20.10.2009 tarih ve 2009/170 esas, 2009/328 sayılı kararla nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, resmi belgede sahtecilik suçundan ise beraat kararı verildiği, kararların katılan vekili tarafından ayrı ayrı temyiz ve itiraza konu edilmesi üzerine, dosyanın resmi belgede sahtecilik suçu yönünden Yargıtaya gönderilmesi yerine, nitelikli dolandırıcılık suçuna yapılan itiraz sonucu .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/1018 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle mahkemece yeniden ele alınan dosyada .... Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kapsamında bulunmayan resmi belgede sahtecilik suçundan da 19.10.2010 günlü karar ile yeniden beraat hükmü kurulduğu, ancak bu tarihli resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmü hukuken yok hükmünde olduğundan, bu nitelikteki kararın temyizi olanaklı bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin ikinci beraat hükmüne yönelen temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Katılan vekilinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen 20.10.2009 tarihli ilk karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyada aslı mevcut sahte tahsilat fişleri üzerinde heyetçe yapılan gözlemde, 29.04.2009 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, yazı karakteri, basılı keşe izlerinin yerleşim durumu, ebat ve görünüş itibariyle orjinal kaşe izleri ile uygunluk göstermedikleri, bu hali ile belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığının anlaşılması nedeniyle belgelerin aldatma yeteneğine haiz olmadığının belirlendiği cihetle, 5271 sayılı CMK’nun 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşamayan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 13.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.