Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/876 Esas 2015/167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/876
Karar No: 2015/167
Karar Tarihi: 13.04.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/876 Esas 2015/167 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında Asliye Ceza Mahkemesinde açılan özel belgede sahtecilik suçuyla dava açılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Yargıtay 21. Ceza Dairesi, verilen hükümde isabetsizlik görülmediğini belirtmiş ancak Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenlemelerin dikkate alınması gerektiğini ve suçun zincirleme şekilde işlenemeyeceği hükmünü vermiştir. Ayrıca Kartal Adli Emaneti'nin suça konu belgelerin akıbeti hakkında geçerli bir karar vermediği tespit edilmiştir. Detaylı olarak Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56, 63/10 ve 63/5 maddeleri açıklanmalıdır.
21. Ceza Dairesi         2015/876 E.  ,  2015/167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre; sanık ..."in eyleminin sübutu kabul edilip, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1- Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.06.2010 gün ve 98/143 sayılı ve Dairemizin benzer bir çok kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, her iki hatta ait abonelik sözleşmesinin de tanzim tarihi 31.05.2010 olarak göründüğü gibi dosya kapsamına göre bu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak; birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK.nun 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
    b-Kartal Adli Emanetinin 2012/3667 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,
    Yasaya aykırı olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara