Esas No: 2021/4065
Karar No: 2022/6318
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4065 Esas 2022/6318 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4065 E. , 2022/6318 K.Özet:
Davacı, sigorta ve finansal hizmetler alanında \"AK\" ibareli seri markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının aynı ibareyi kullanarak haksız rekabet ve müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiğini iddia ederek davalı markasının hükümsüzlüğüne ve müvekkilinin tescilli markasına tecavüzün tespitine ve önlenmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, başvuru sahibi tarafından red kararına itiraz edildiği, YİDK tarafından itirazın ve başvurunun reddine karar verildiği, davalının 1997 yılından itibaren söz konusu ibareyi kullanmasına rağmen davacının sessiz kaldığı ve başvurusunun reddedilmesi nedeniyle davanın reddine karar verdi. Davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedildi ve hükmün onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise kararda belirtilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.10.2020 tarih ve 2018/487 E. - 2020/314 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, sigorta hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler ile ilgili “AK” ibareli seri markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının gerek ticaret unvanıyla gerekse bu ibarenin markasal kullanımıyla, müvekkilinden hizmet alanlar tarafından karıştırılmaya yol açtığını, fiilin haksız rekabet ve müvekkili marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabet nedeniyle müvekkilinin tescilli markasına tecavüzün tespitine, önlenmesine ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 1992 yılında ticaret sicile tescil edildiğini ve o tarihten bu yana kesintisiz olarak faaliyetini devam ettirdiğini, müvekkilinin Ak Factoring ibaresi ile veya yalnız kesik üçgen şeklindeki logosunu kullandığını, hizmet verilen kitlenin ticari işlerle uğraştığını, ibareleri veya logoyu karıştırmalarının söz konusu olamayacağını savunarak davanın öncelikle sessiz kalma sebebiyle hak düşürücü süre dolduğundan değilse esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Ak Faktoring Hizmetleri Tic. A.Ş adına yapılan 2012/19155 sayılı marka başvurusunun reddine karar verildiği, başvuru sahibi tarafından red kararına itiraz edildiği, YİDK tarafından itirazın ve 2012/19155 sayılı başvurunun reddine karar verildiği, davacı ...nin de herhangi bir itirazının bulunmadığı, uyuşmazlık konusu "Akfaktoring" ibaresini davalının ilk marka başvurusunu yaptığı 1997 yılından itibaren davanın açıldığı 11/02/2013 yılına kadar kullandığı, davalının kullanımına karşı davacının sessiz kaldığı ve hükümsüzlüğü talep edilen 2012/19155 sayılı marka başvurusunun reddedilmesi nedeniyle tescil edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.