Esas No: 2021/4861
Karar No: 2022/6371
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4861 Esas 2022/6371 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4861 E. , 2022/6371 K.Özet:
Davacının Türkiye'de münhasır tek satıcılık hakkını elde ettiği ürünler, davalı tarafından davacının bilgisi dışında haksız ve kötü niyetli olarak piyasaya sunulmuştur. Davacı, haksız rekabetin tespiti ile menine, maddi ve manevi tazminata, tecavüze ilişkin mahkeme kararının masrafları tecavüz eden davalı tarafından karşılanarak ilgililere tebliğine ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının gerçeğe aykırı şekilde Umicore Firması'nın Türkiye temsilcisi olduğunu beyan etmesinin haksız rekabet teşkil ettiğine karar vermiş, ancak davacının maddi ve manevi tazminat taleplerini reddetmiştir. Yargıtay ise, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin koşullarının tespiti için gerekirse alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. TTK'nın 56. maddesi uyarınca, ticari piyasada rakip durumundaki bütün tacirlerin haksız rekabet eyleminin tespit ve men'ine karar verme hakkı bulunmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.01.2021 tarih ve 2020/667 E. - 2021/83 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Umicore Galvano Technik GMBH arasında 01.01.2015 yürürlük tarihli Münhasır Distribütörlük sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince davacının Türkiye genelinde söz konusu ürünlerin münhasır tek satıcılık hakkını elinde bulundurduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra davacının ürünlerin pazarda tanıtımı için reklam yaptığını, fuarlara katıldığını ve ürünün Türkiye’de tanınmasını sağladığını, ancak söz konusu ürünlerin davalı tarafından davacının bilgisi dışında haksız ve kötü niyetli olarak piyasaya sunulduğunu, davalının aldatıcı ve hüsnüniyet kaidelerine aykırı olarak davacının yaptığı tanıtımdan ve pazarlamadaki özel çabalarından elde ettiği başarıdan yararlanarak gelir elde ettiğini, davalının internet sitesinde “Almanya menşeli Tıego firması ile başladıkları temsilcilik faaliyeti EVE, UMICORE firmaları ile devam edip, her geçen gün yeni distribütörlükler ile genişlemekteyiz” ifadelerini kullandığını, söz konusu ifadelerin tamamen yanlış olduğunu ve müşteriyi aldatma kastı taşıdığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile menine, şimdilik 1.000.- TL maddi ve 10.000.- TL manevi tazminata, tecavüze ilişkin mahkeme kararının masrafları tecavüz eden davalı tarafından karşılanarak ilgililere tebliğine ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile dava dışı firma arasında düzenlenen sözleşme ile davacının tam yetkisi olmayan distribütör olarak tayin edildiği ve davacıya dava dışı Umicore GT’nin temsilcisi olarak hareket etme hakkının verilmediğini, dolayısıyla tek satıcılık sözleşmesinin davacıya münhasırlık hakkı vermediğini, bu sözleşmede yer alan edimlerin ve yükümlülüklerin sözleşmenin taraflarını bağladığını, müvekkilinin aldatıcı veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir rekabetinin bulunmadığını, Umicore markasının tanınmış ve dünyanın her yerinde satılan bir ürün olduğunu, müvekkilinin de söz konusu Umicore markalı ürünleri davacıdan önce 2014 yılı Haziran ayında ithal ederek piyasaya satışını yaptığını, davalının satışın artması için ürünlerin tanıtımını yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, Davalının gerçekte, “Tiego, Eve ve Umicore” gibi firmaların Türkiye temsilcisi olmadığı halde, kendisine ait internet sitesinde gerçeğe aykırı olarak bu yönde beyanda bulunması, piyasada bulunan ve aynı işi yapan bütün tacirlere yönelik genel nitelikte bir haksız rekabet eylemi olup, TTK’nın 56.maddesi uyarınca, ticari piyasada rakip durumundaki bütün tacirlerin davalının haksız rekabet eyleminin tespit ve men’i ile haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması ile şartları varsa tazminat isteme hakkı bulunduğundan; davalının gerçekte dava dışı Umicore firmasının Türkiye temsilcisi olmadığı halde kendisine ait internet sitesinde gerçeğe aykırı olarak bu yönde beyanda bulunmasının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve davalı ...'ın haksız rekabetinin men'ine karar verilmesi gerektiği, davalının resmi internet sitesinde gerçeğe aykırı şekilde Umicore Firması'yla temsilcilik faaliyetinin var olduğu belirtmesi davacı aleyhine haksız rekabet teşkil eden bir fiil olarak nitelendirilmekle birlikte fiilin piyasaya ve davacının işletmesine etkisi belirlenemediğinden davacının maddi ve manevi tazminat taleplerin reddi gerektiği, davalının yargılama sırasında anılan beyanları internet sitesinden çıkartmış olması, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan durumun ortadan kaldırılması yönünden davayı konusuz bıraktığından maddi durumun ortadan kaldırılması talebinin konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının gerçekte dava dışı Umicore Firması'nın Türkiye temsilcisi olmadığı halde kendisine ait internet sitesinde gerçeğe aykırı olarak bu yönde beyanda bulunmasının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalı ...'ın haksız rekabetinin men'ine, davalının internet sitesinde yer alan haksız rekabet teşkil eden beyanlarını yargılama sırasında internet sitesinden kaldırdığından konusuz kalan maddi durumun ortadan kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava haksız rekabetin tespit ve men’i de maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dairemizin 14.10.2020 tarih 2019/4607 Esas, 2020/4111 Karar sayılı bozma ilamında, davalının gerçekte, “Tiego, Eve ve Umicore” gibi firmaların Türkiye temsilcisi olmadığı halde, kendisine ait internet sitesinde gerçeğe aykırı olarak bu yönde beyanda bulunması, piyasada bulunan ve aynı işi yapan bütün tacirlere yönelik genel nitelikte bir haksız rekabet eylemi olup, TTK’nın 56. maddesi uyarınca, ticari piyasada rakip durumundaki bütün tacirlerin davalının haksız rekabet eyleminin tespit ve men’i ile haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması ile şartları varsa tazminat isteme hakkı bulunduğu, mahkemece, haksız rekabetin varlığı tespit edildiği halde, hatalı gerekçeyle, tüm istemler yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesine yer verilmiştir. Yerel mahkemece, haksız rekabetin tespiti ile menine karar verilmesine rağmen, davacının maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden herhangi bir değerlendirme, araştırma yapılmaksızın maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda davacının maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için gerekirse alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.