Esas No: 2021/3756
Karar No: 2022/6350
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3756 Esas 2022/6350 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3756 E. , 2022/6350 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.01.2021 tarih ve 2020/140 E. - 2021/34 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ... ile Tekfenbank A.Ş. arasındaki genel kredi sözleşmesinde davacının müteselsil kefil olduğunu, kullanılan kredinin ödenmediği gerekçesi ile davacıya asıl borçluyla birlikte hesap kat ihtarı çekildiğini, aynı ihtar dayanak gösterilerek iki defa ihtiyati haciz kararı alındığını ve iki ayrı takip yapıldığını, Konya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2 sayılı dosyasındaki takipte hesap kat ihtarı dayanak gösterilerek 7.571,47 TL'nin tahsilinin istendiğini, Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2006/8923 sayılı dosyasındaki takipte de yine aynı ihtarname dayanak gösterilerek 5.552,03 TL'nin tahsilinin istendiğini, her iki dosyadan da tahsilatlar yapıldığını, oysa davacının sadece asıl kredi borçlusunun kredi borcuna kefil olduğunu, bunun dışında sözleşmede çek yaprağından dolayı bankanın ödemekle yükümlü olduğu kısma dair bir kefaletinin olmadığını, aynı borç için iki defa takip yapılıp, ihtar masrafı ve faiz istendiğini, her ikisinde de faizin fazla hesaplandığını ileri sürerek, davacının sorumlu olduğu borcun tespiti ile takiplerin iptaline, maaşından kesilen ödemelerin iadesine ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Burganbank A.Ş. (eski Tekfenbank) vekili, davanın süresinde olmadığı gibi, takibin iptali hususunda da görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğunu, takiplere konu borçların aynı ihtarla istenen iki farklı alacak olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı LBT Varlık A.Ş. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, haciz işlemlerinde İİK'na aykırı bir durum olmadığını, farklı iki borca kefillik dolayısıyla icra takibine girişildiğini, sözleşmeye aykırı bir talepte bulunulmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacının Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2006/8923 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibi nedeniyle takip tarihi itibariyle 2.76 TL işlemiş faiz, 0,15 TL BSMV ve 25,09 TL fon alacağı olmak üzere toplam 28,00 TL tutarında davalı ...Ş.'ye borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Konya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2 E sayılı takibi nedeniyle ve takip tarihi itibariyle davacının 4.440,00 TL asıl alacak yönüyle davalı Burganbank A.Ş.'ye , 463,74 TL işlemiş faiz, 23,19 TL BSMV, 130,65 TL masraf, 159,20 TL masraf ve vekalet ücreti ile 79,86 TL fon alacağı olmak üzere toplam 856,64 TL tutarında Dünya Varlık Yönetim A.Ş.'ye borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davacının ve davalı ...Ş.'nin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmitir.
Kararı, davacı ve davalı ... Yönetimi A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
1- 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesinin 2. fıkrası gereğince somut olaya gereken 1086 sayılı HUMK’un, 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'ya eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında kararın verildiği 2021 yılı için 4.270,00 TL'dir. Davalı ... Yönetimi A.Ş. vekili tarafından temyize başvurulmuşsa da mümeyyiz davalı aleyhine hükmedilen tutarın yukarıda zikredilen Yasa hükümlerine göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı ... Yönetimi A.Ş. vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetimi A.Ş. vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.