Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1815 Esas 2012/3378 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1815
Karar No: 2012/3378
Karar Tarihi: 08.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1815 Esas 2012/3378 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, davacının kooperatifte ortak olması için başvurusunun reddedilmesi üzerine açılmıştır. Davacı, önceki pay sahibi tarafından yapılan devir işlemini yasal prosedüre uygun olarak gerçekleştirdiğini iddia etmiştir. Ancak davalı, davacının payı devreden kişiyle danışıklı hareket ettiğini ve tapunun verilmemesine genel kurul kararı alındığını savunmuştur. Mahkeme, davacının başvurusunun reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacının lehine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, kooperatifin ortaklığın devrini yasaklayıcı genel kurul kararının bulunduğunu belirterek mahkeme kararını bozmuştur. Mahkeme, bozma ilamına uyarak davayı reddetmiştir. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ancak istem reddedilmiştir. Kararda HUMK'nun 440.maddesi gerektiği belirtilerek karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
HUMK'nun 440.maddesi
23. Hukuk Dairesi         2012/1815 E.  ,  2012/3378 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 23.01.2012 gün ve 2012/108 Esas 2012/251 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:

    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olan...’ün ortaklık payını 14.04.2006 tarihli devir sözleşmesi ile aldığını, davalı kooperatife başvuruda bulunarak ortaklık işlemlerinin yapılmasını istediğini, ancak davalının önceki pay sahibi hakkında dava bulunması nedeniyle paya isabet eden paranın ve tapunun verilmemesi konusunda karar alındığından bahisle dava sonuna kadar müvekkilinin ortaklığı hakkında işlem yapılmayacağını bildirdiğini, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu ve yasal prosedüre uygun olarak payı devraldığını, devreden ortak hakkında alınan karara dayalı olarak müvekkilinin yasal haklarından mahrum edilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ortaklığının tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iyiniyetli olmadığını, payını devreden... ile davacının danışıklı hareket ettiklerini, ortaklık hakkını devreden... ile müvekkili arasındaki davanın sürdüğünü, kooperatifin aynı zamanda yüklenicisi olan anılan şahıs hakkındaki dava nedeniyle tapu verilmemesine ve satıştan elde edilen paraların dava sonuna kadar bloke edilmesine dair genel kurul kararları mevcut iken davacının isteminin karşılanmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının ortaklığa kabul başvurusunun, payını devreden ortağın kooperatifle olan ve ortaklık sıfatıyla ilişkisi bulunmayan bir dava ile ilişkilendirilerek reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18.03.2010 tarih, 2010/2477 E. 2990 K. sayılı ilamıyla, davalı tarafça, ortaklığın devrini yasaklayıcı yönde bir genel kurul kararının alınmış olduğu ileri sürülmemiş ise de ortaklık payına düşecek para ve arsaların verilmemesine ilişkin genel kurul kararının davalı kooperatifin haklarının güvence altına alınması, uğradığı zararın tazmin edilmesi amacına yönelik olmasına göre bu kararın esasen ortaklığın devrini de dava sonuçlanıncaya kadar engellediğinin kabulü gerektiği, bu durumda da hakkındaki dava devam eden...’ün ortaklık payını devretmek suretiyle söz konusu genel kurul kararını etkisiz hale getirmesi genel kurul tarafından alınan
    karara aykırı olduğundan yönetim kurulunun genel kurul kararına aykırı bu devir işlemini kabul etmemesinin yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun bulunduğu gerekçeleriyle
    bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 23.01.2012 tarih 2012/108 Esas 2012/251 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara