Esas No: 2021/2683
Karar No: 2022/6370
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2683 Esas 2022/6370 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2683 E. , 2022/6370 K.Özet:
Davalı Şirketin yaptığı \"Misslina\" ibareli marka başvurusuna, Davacı tarafından adına tescilli \"Misina\" ibareli markaya dayalı yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiği, alınan kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle dava açıldığı belirtilmiştir. İlk derece mahkemesi, dava konusu başvuru ile davacının tescilli markası arasında benzerlik bulunduğuna karar vererek dava kısmen kabul edilmiş, istinaf mahkemesi ise bu kararı esastan reddetmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi ve HMK'nın 353/1-b.1 ve 370/1. maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.05.2018 tarih ve 2016/502 E- 2018/176 K. sayılı kararın davalı Türk Patent Enstitüsü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/798 E- 2020/1197 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Türk Patent Enstitüsü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Şirketin 2015/58095 sayılı "Misslina" ibareli marka başvurusuna, müvekkilince adına tescilli 2012/22630 sayılı "Misina" ibareli markaya dayalı olarak yapılan itirazın, diğer davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, müvekkilinin "misina" ibareli markası ile dava konusu başvurunun benzer olduğunu, nitekim davalı Şirketin "Mislina" ibareli bir başka başvurusuna müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından yerinde görüldüğünü, başvuruda yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığını ileri sürerek, YİDK'in 2016-M-10506 sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı şirket vekili, müvekkili başvurusunun kapsamındaki mal ve hizmetlerle davacı markasının kapsamındaki mal ve hizmetlerin farklı olduklarını, müvekkili başvuruda yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını ve marka işaretleri arasında benzerlik olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının "misslina" ibareli başvurusu ile davacının "Misina+şekil" ibareli tescilli markası arasında, dava konusu başvuru kapsamındaki 29. sınıf mallar yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde 29. sınıftaki mallar yönünden her iki taraf markalarının aynı işletmeye ait marka, idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı işletmelere ait markalar olduğu konusunda izlenim doğabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 2016-M-10506 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2015/58095 sayılı markanın kapsamında yer alan 29. sınıftaki tüm mallar yönünden iptaline, marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "misslina" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "misina" ibareli marka arasında, başvuru kapsamındaki 29. sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira marka işaretleri arasında yüksek düzeyli görsel ve işitsel benzerlik olduğu gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan alınmasına, 27/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.