Esas No: 2021/4380
Karar No: 2022/6332
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4380 Esas 2022/6332 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4380 E. , 2022/6332 K.Özet:
Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, tarafların temyiz başvurusu sonrasında Yargıtay'a taşınmıştır. Davacı, davalı şirketin tüm hisselerinin aslında bir aile şirketi olduğunu ve şirket ortaklarının %20 hisselerinin yönetim kolaylığı için davalıya devredildiğini iddia etmiştir. Temyiz sürecinde yapılan inceleme sonucunda, davalıların itirazları reddedilmiş ve mahkemenin kararı onaylanmıştır. Bakiye temyiz ilam harcı, temyiz eden davalılardan tahsil edilecektir.
Kanun maddeleri: -
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.11.2020 tarih ve 2020/398 E. - 2020/305 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalı şirketin, kayıtlarda tüm hisseleri davalı ...’ya ait, tek ortaklı bir anonim şirket olarak göründüğünü ancak gerçekte şirketin bir aile şirketi olup, ortaklarının da her biri %20 oranında hissedar olan, ..., ..., ..., ... ve ... olduğunu, diğer ortakların şirkette bulunan hisselerini yönetim kolaylığı ve aktif olmayan ortakların emekli maaşlarını alabilmeleri açısından davalı ...'e devrettiklerini, bu hususun davalı ... tarafından imzasını havi 09/10/2007 tarihli taahhütnameyle ikrar edildiğini, ayrıca adı geçenin söz konusu belgeyle, diğer ortaklara ait olan hisseleri dilekleri anda iade etmeyi de taahhüt ettiğini, müvekkilinin, şirketin iş ve işlemlerini yürütmesinin ve şirket borçlarını kendi cebinden ödemesinin de belirtilen hususların ispatı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirkette %20 oranında hissedar olduğunun tespiti ile pay defterine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu taahhütnamenin beyaza imzanın suistimal edilmesi suretiyle düzenlendiğini, belgede yer alan şirket kaşesinin sahte olduğunu, davacının şirkete ait borçları ödemesinin şirketin ve yönetim kurulunun bilgisi dışında, şirketi ele geçirme planının bir parçası olarak yapılan işlemler olduğunu ve şirketin kurucusu ve tek ortağının ... olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; taahhütnamenin inançlı işlem niteliğinde olduğu, imzası inkar edilmeyen inanç sözleşmesine göre ..., ..., ... ve ... ve ...'ün ortak malı olduğunun bildirildiği, her ortağın %20 hisse sahibi olduğu, davayı inançlı işleme göre %20 hisseli ortak ...'ün şirkete ve şirketi temsilen yönetim kurulu başkanı ...'e karşı açtığı, taahhütnamede geçen ..., ... ve ...'ün davada taraf olmadıkları gerekçesiyle asıl ve birleşen dava yönünden; davacı ... yönünden davanın inançlı işlem uyarınca kabulüne, fazlaya dair talebin dava dışı ..., ..., ... payları için aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 27/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.