Esas No: 2012/136
Karar No: 2012/3358
Karar Tarihi: 04.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/136 Esas 2012/3358 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki telefon aboneliği sözleşmelerine istinaden davalıya tahsis edilen telefon hatlarına ilişkin kullanma bedellerinin ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takipleri yapılmış ise de ödeme emrinin tebliğinden önce davalının iflas ettiğini, takiplerin de sonuçsuz kaldığını, takip konusu toplam 3.542,52 TL alacağın iflas masasına kaydı için yapılan müracaatın da iflas idaresi tarafından reddolunduğunu ileri sürerek, bu alacağın iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediğini, ancak iflas kararı ile takiplerin geçersiz hale geldiklerini, davacının sunduğu belgelerinin alacağın varlığını kesin olarak ispatlamadığı ve davacının alacak iddiasının yargılamayı gerektirdiği için kayıt kabul isteminin reddolunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; müflis davalı şirketin kullandığı telefon hatlarından dolayı tahakkuk eden ancak davalıdan tahsil edilemeyen 1.705,62 TL kullanma bedeline yönelik alacağın subut bulduğu gerekçesiyle, davanın bu miktar üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu, yetersiz araştırma ve incelemeye dayanmaktadır. Mahkemece, davacı ve davalı müflis şirket arasındaki abonelik sözleşmeleri getirtilerek, gerekirse davacı şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde de inceleme yaptırılarak taraflar arasındaki sözleşmelerde, ödemelerde gecikme halinde faiz oranı kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı üzerinde durulmak suretiyle, davacının gecikme faizi alacağı ile ilgili gerektiğinde ek rapor alınması ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.