Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2037 Esas 2022/6335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2037
Karar No: 2022/6335
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2037 Esas 2022/6335 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, davacının \"GRATİS\" markaları ile davalı şirketin \"Seratis\" markası arasında iltibas tehlikesi olmadığına ve davalı şirketin markasının başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağladığına karar vermiştir. Buna göre, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiş ve karar onanmıştır. Kararda 556 sayılı KHK'nın 8/1-b, 8/4 ve 8/5 maddeleri de açıklanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2021/2037 E.  ,  2022/6335 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06.03.2019 tarih ve 2018/10 E. - 2019/75 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.11.2020 tarih ve 2019/571 E. - 2020/996 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin "GRATİS" ibareli tescilli markalarının olduğunu, davalı şirketin 2016/107547 başvuru numaralı "Seratis" ibareli marka başvurusuna müvekkilince yapılan itirazın reddedildiğini, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, "Gratis" ibareli markaların tanınmış olduklarını ve bu nedenle başvurunun tescilinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek YİDK'in 2017-M-9624 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Türk Patent vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı Şirket vekili, müvekkili başvurusunun 5. sınıfta yer alan mallara ilişkin olduğunu, bu sınıfın ilaçlar ve tıbbi amaçlı kimyasal ürünleri kapsadığını, davacı markalarının ise farklı sınıftaki mal ve hizmetleri içerdiğini, marka işaretleri arasında da iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı markası ile davalı markası arasında markalar birbirine benzemediği dolayısıyla karıştırılma ihtimali olmadığı, 556 sayılı KHK 8/1-b gereğince davacının itirazının yerinde olmadığı, 556 sayılı KHK 8/4 maddesi gereğince davacı itirazda bulunmuş ise de taraf markaları arasında iltibas olmadığı dolayısıyla şartları oluşmadığından bu itirazın da yerinde olmadığı, KHK 8/5 madde itirazının da, davacı unvanının davalı tarafından kullanılmadığı, dolayısıyla bu itirazın da yerinde olmadığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, "SERATİS" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "GRATİS" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, ibareler arasında benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/4 ve 8/5 maddesi koşullarının da somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara