Esas No: 2021/3118
Karar No: 2022/6420
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3118 Esas 2022/6420 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3118 E. , 2022/6420 K.Özet:
Davacı, çelik alım-satımına ilişkin ticari işlem nedeniyle davalının müvekkiline borçlandığını, borcun ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını ancak davalının haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etti. Davalı ise müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesi olmadığını savunarak davanın reddi ile %40 icra kötü niyet tazminatına karar verilmesini istedi. Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalıya satılıp teslim edilen mallar nedeniyle davacının bakiye 27.397,23 TL alacağının bulunduğu ve bozma öncesi ozaman ki kararda davacının 25.129,24 TL bakiye alacağının olduğu belirtilmiştir. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden hükmün onanması gerektiği sonucuna varıldı.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 46. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 109. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.01.2021 tarih ve 2015/811 E. - 2021/62 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında çelik alım satımına ilişkin ticari işlem nedeniyle davalının müvekkiline borçlandığını, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında İstanbul 12.İcra Müdürlüğü'nün 2011/768 E sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından tek taraflı olarak düzenlediği ve takibine dayanak yaptığı hesap ekstresini kabul etmediklerini, bu bağlamda davacının ayıptan ari mallar için kestiği ve usulüne uygun olarak müvekkiline tebliğ ettiği faturaların olabileceğini, icra takibinin bu yönden açıklık arz etmediğini, taraflar arasında davacının hesap ekstresine yansıttığı şekilde bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, takip tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya bu şekilde bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile %40 icra kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda, aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek; davalı çalışanlarının imzalarını içeren kargo teslim belgeleri, BA-BS formları ile bildirilen fatura kayıtları, davalı şirket yetkilisi Nail Sular'ın isticvap beyanı gözetildiğinde, davalıya satılıp teslim edilen mallar nedeniyle, davacının bakiye 27.397,23 TL alacağının bulunduğu, ancak bozma öncesi 23/01/2014 tarihli önceki kararda; davacının 25.129,24 TL bakiye alacağının bulunduğu yönünde karar verilmiş olup, verilen bu karar sadece davalı tarafından temyiz edilip davalı yararına bozulduğundan, davalı için usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile 25.129,24 TL'nin takip tarihinden itibaren avans faizi ve takip giderleri ile birlikte tahsiline imkan verecek tarzda davalının İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2011/768 sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin bu miktarlar yönünden devamına, asıl alacağın %40'ına tekabül eden 10.051,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.287,08 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.