Esas No: 2021/4570
Karar No: 2022/6430
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4570 Esas 2022/6430 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4570 E. , 2022/6430 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin bilgisayar ve yazılım şirketi olduğunu, TPMK nezdinde \"OPTİTEX\" marka tescilinin bulunduğunu, davalının müvekkiline ait yazılımları kendi bilgisayarında lisanssız olarak kullandığını ve izinsiz olarak çoğaltıp pazarladığını ileri sürerek markaya tecavüz fiillerinin durdurulmasına, haksız rekabetin tespitine ve men'ine, maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise bunları reddetmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının markasının izinsiz kullanıldığı, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. İstinaf mahkemesi de bu kararı onamış ancak maddi tazminat miktarını 5.000 TL yerine 16.110 TL olarak belirlemiştir. Bölge adliye mahkemesi, dosyaya ve delillere göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar vererek kararı onamıştır.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 373/3. maddesi
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın esastan reddine-kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 14.04.2021 tarih ve 2020/238 E. - 2021/801 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin bilgisayar ve yazılım şirketi olduğunu, TPMK nezdinde "OPTİTEX" ibareli marka tescilinin bulunduğunu, davalının ise müvekkiline ait yazılımları kendi bilgisayarında lisanssız olarak kullandığını, ayrıca yazılımları izinsiz olarak çoğaltıp pazarladığını, sonrasında ise bu müşterilerine aylık teknik destek vererek ciddi gelirler elde ettiğini, bu şekildeki korsan kullanımların Bakırköy 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2014/62 D.İş sayılı tespit dosyası ile tespit edildiğini, davalının tespit esnasında bu durumu kabul ettiğini, tespitten sonra da müvekkilinin Türkiye distribütörü ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, daha sonra davalının noterden ihtar göndererek baştan beri sözleşmeye bağlı olmadığını bildirdiğini, davalı kullanımlarının müvekkilinin markasına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek markaya tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüzü sağlayan ve kolaylaştıran bilgisayar, CD, hard disk gibi materyale el konulmasına, bilgisayarlardaki lisanssız optik yazılımların silinmesine, tecavüzün devamının önlenmesine, lisanssız sahte ürünlerin imhasına, haksız rekabetin tespitine ve men'ine, 5.000.-TL maddi, 5.000.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, tek yetkili distribütör Mektaş Ltd. Şti. olduğundan davacının dava açma yetkisinin bulunmadığını, Mektaş Ltd. Şti. ile müvekkili arasında 25/08/2015 tarihli bir bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin ekinde yer alan "Anlaşmadır" başlıklı taahhütnamede yapılan tespit nedeniyle açılabilecek tüm hukuki ve cezai haklardan vazgeçildiğinin açıkça yazılı olduğunu, bu nedenle de artık davacının dava açma hakkı bulunmadığını, bayilik sözleşmesinde çok ağır şartlar yer aldığını, bu nedenle Mektaş Ltd. Şti.'ne ihtarname gönderilerek sözleşmesinde feshedildiğini, korsan ürün kullanmadıklarını, kurmadıklarını ve onarım, bakım gibi herhangi bir servis hizmeti de vermediklerini, tespit sonrası düzenlenen bilirkişi raporundaki bilgisayar ekran görüntülerinin müvekkiline ait olmadığını, kime ait olduğunun da bilinmediğini, müvekkilinin uhdesinde korsan yazılım bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı adına 2003/21730 sayı ile tescilli "OPTİTEX" markasının 9. sınıfta tescilli olduğu, davalının iş yerinde “optitex” markalı programın lisanssız olarak bilgiyasarlarında kurulu ve çalışır vaziyette olduğunun Bakırköy Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/62 D.İş sayılı tespit dosyası ile tespit edildiği, davalı tarafın bir kısım ticari ilişki içerisinde olduğu şirketlere “optitex” yazılım programını lisanssız olarak kurduğu ve kendisinin de bilgisayarında kullanıldığı tam olarak tespit edilemese de tanık anlatımlarından kurulum yaptığı bir kısım firmalara servis hizmeti sağlayarak sanki yetkili bir optitex firması yetkili ve temsilcisiymiş gibi hareket ettiği, bu nedenle davalının davacı tarafa ait markayı izinsiz ve haksız rekabet eder şekilde kullanıldığı, zararın tam olarak tespit edilemediğinden takdiren 5.000.- TL maddi tazminatın yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının eylemlerinin, davacının Optitex markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının bilgisayarlarındaki optitex markalı yazılımlara ve lisanssız ürünlere el konulmasına ve imhasına, 5.000.-TL maddi, 5.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İstinaf mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın işyerinde çalışır ve kullanıma hazır halde bulunan sadece iki adet program için taraflar arasında imzalanan 25.08.2014 tarihli lisans sözleşmesi kapsamında davalıya satılan bilgisayar programları ücretleri baz alınacak bedelin 6000 Euro olduğu, dava tarihindeki TL karşılığı izinsiz kullanım bedeli olan 16.110,00 TL tazminat hakkı olduğu, taleple sınırlı olmak kaydıyla 5.000.- TL maddi tazminata ve bu doğrultuda 5.000 TL manevi tazminata, davalı tarafın OPTİTEX markasına yönelik izinsiz kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün önlenmesine, Davalıya ait kullanımın bilgisayar üzerindeki OPTİTEX markalı olan yazılım ve lisanssız ürünlere el konulmasına, Davaya konu bilgisayar üzerinde lisanssız OPTİTEX yazılımlarının imha edilmesine, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 623,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.