Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2051 Esas 2022/6457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2051
Karar No: 2022/6457
Karar Tarihi: 29.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2051 Esas 2022/6457 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkili Eti Gıda'nın \"CİN\" ibareli markalarını tescil ettirdiğini ancak davalının \"3 HARFLİ\" ibaresini tescil etmek için başvuruda bulunduğunu ve bu markanın müvekkilinin markasına benzediğini ileri sürerek dava açmıştır. Ancak mahkeme, markalar arasında işitsel ve görsel benzerlik bulunmadığını ve davacının kötüniyet iddiasını ispat edemediği için davanın reddine karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi'nin kararı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusu reddedilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. Yapılan istinaf başvurusu reddedilmiştir ve karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/2051 E.  ,  2022/6457 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08.02.2018 tarih ve 2016/368 E- 2018/34 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2019/686 E- 2020/1114 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili Eti Gıda 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiği alanda birçok ürünün tanıtımı ve geliştirilmesini sağlayarak bir kalite sembolü olduğunu, müvekkilinin ‘‘CİN’’ ibareli markalarını tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde büyük yatırımlar yaparak markasını tanınmış marka statüsüne ulaştırdığını,ancak davalının, TPE nezdinde 08.10.2015 tarih ve 2015/81600 no ile müvekkil şirkete adına tescilli ve tanınmış markalarla birebir aynı anlama gelen bu nedenle de ortalama tüketici gözünde iltibas yaratan “3 HARFLİ” ibaresinin 30. sınıf için tescili talebinde bulunduğunu, davalı adına marka başvurusu yapılan “3 HARFLİ” ibaresinin müvekkil şirketin “CİN” esas unsurlu tanınmış markalarının ayırt edici niteliğine ve itibarına zarar verdiğini, müvekkilin asıl anlamından uzaklaştırarak elde ettiği sevimli imajı, tekrar benzer bir üründe “3 HARFLİ” ibaresinin kullanılmaya başlanmasıyla, aynı korkutucu ifadenin müvekkil ürünü üzerinde tekrar oluşmasına neden olacağını, “CİN” kelimesinden korkan tüketicilerin “cin almak istiyorum” yerine “3 harfli almak istiyorum” demesiyle markalar arasında karışıklık ortaya çıkacağını ve müvekkil markasının yıllardır oluşturduğu imajın zedeleneceğini, "CİN" ile "3 HARFLİ" ibareleri arasındaki kavramsal benzerliğin, karıştırılma ihtimaline neden olduğu, davalının kötüniyetle hareket ettiğini ileri sürerek 2016-M-7681 sayılı YİDK kararının iptaline, 2015/81600 sayı ile tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden “3 harfli” ibareli markanın tescili halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve sicilde terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, ‘‘cin’’ ile ‘‘3 harfli’’ arasında görsel, işitsel ve anlamsal/kavramsal benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu marka başvurusunun; düz ve büyük harflerle yazılmış 3 HARFLİ ibaresinden oluştuğu, söz konusu ibarenin markanın münhasıran esaslı unsuru olduğu, davacı markalarının ise; (ETİ) CİN ibaresi ile, buna eklenmiş “gülsün dünya gülsün” sloganından veya “fikir, gülümseten fabrika, mutluluk fabrikası, fabrikası, severler, sevenler, şoko” gibi ayırt edicliği olmayan ek sözcüklerden, unsurlardan oluştuğu, davacı markalarının tamamında ETİ CİN veya CİN sözcüklerinin ayırt edici esaslı unsur konumunda olduğu, (ETİ) CİN ve 3 HARFLİ markaları arasında işitsel, görsel benzerlik bulunmadığı, davacı markalarının ayırt edici esaslı unsuru olan CİN kelimesi TDK Güncel Türkçe Sözlük uyarınca; “1- Dinî inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine sahip, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan yaratık. 2- Masallarda göze görünmeyen, türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de yapabilen yaratık. 3- Akıllı, zeki, uyanık kimse” anlamına geldiği, 3 harfli kelimesinin (türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de yapabilen yaratık) toplumda yoğun bir şekilde, yaygın ve rutin kullanımının bulunmadığı, 3 harfli kelimesinin genel tüketici davranışını yansıttığının söylenemeyeceği, toplumda ETİ CİN'in ve CİN'in kelime anlamı itibariyle yaygın olarak, yoğun ve rutin şekilde uyanık, akıllı, dikkatli anlamında kullanıldığı, yukarıda açıklanan anlam ithaf edilerek kullanılmadığı, davacı markası ile başvurunun anlam itibariyle benzer çağrışımlar yarattığından söz edilemeyeceği, markaların kurgulanış şekillerinin ve amaçlarının anlamsal farklılığı da ortaya koyduğu, davacı markaları ve davalı başvurusunun benzer kabul edilmediği, markalar benzer olmadığıından, somut olayda 8/4 maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, davalının markanın amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıya ve 3. kişileri baskı altına alma, engelleme, santaj, yedekleme, tuzak, marka ticareti yapma konusunda kötüniyetli başvuruda bulunduğuna dair delilin mevcut olmadığı, yalnızca benzer marka başvurusunda bulunmak kötüniyetli başvuru olduğunu kabule yeterli olmadığı, davalının markanın kullanım amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıyı veya 3. kişileri baskı altına almak, engellemek, santaj, yedekleme ve marka ticareti yapmak amacıyla kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusuna konu "3 HARFLİ" ibaresi ile davacının itirazına mesnet "CİN" ibareli markaları arasında işitsel ve görsel yönden benzerlik bulunmadığı, CİN'in kelime anlamı itibariyle yaygın olarak, uyanık, akıllı, dikkatli anlamında kullanıldığı, davacı markası ile başvurunun anlam itibariyle benzer çağrışımlar yaratmadığı, bu itibarla 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, kötüniyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara