Esas No: 2021/4521
Karar No: 2022/6464
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4521 Esas 2022/6464 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4521 E. , 2022/6464 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 17.03.2021 tarih ve 2021/283 E. - 2021/366 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2011/95510 sayılı "bebe money" ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "bebepuan" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2015/72728 kod numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının, davalı TPMK.'nın 2016-M-10953 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa "MİGROS" markasının TPMK nezdinde Özel/00176 sayı ile tanınmış marka olarak tescilli bulunduğunu, 2012 yılında Garanti Bankası ile müvekkilinin yaptığı anlaşma gereği Money visa kart (banka kredi kartı) ve Money Club kartlarının (müşteri sadakat kartı), müvekkiline ait mağazalarda kullanılmaya başlandığını, böylece "Money" ibareli markalarının müvekkili ile bir bütün olarak değerlendirilerek, tüm tüketiciler nezdinde bilinirliğe ulaştığını, başvuru markası ile müvekkilinin “bebemoney” ibareli markasının kavramsal, görsel ve işitsel olarak benzer olduğunu, davalı başvurusunun, müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, başvuru markasının tescili talep edilen tüm sınıflarının, müvekkiline ait markanın koruma kapsamında bulunan sınıflarla aynı olduğunu, müvekkiline ait “bebe money” kart ile bebeklere yönelik yapılan alışverişlerde puan kazanıldığını, başvuru markasının kullanılacağı ürünlerin de aynı sisteme dahil olacağından taraf markalarının karıştırılacağını, tüketicilerin müvekkilinin "Money" ibareli markaları ile davalının "bebepuan" başvurusunu ayırt edebilse bile taraflar arasında ekonomik, organik bağlantı bulunduğunu düşünebileceğini, marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı Türk Patent YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin önce "ebebek.com" isimli internet sitesi, ardından da “ebebek” mağazaları aracılığıyla 15 yılı aşkın bir süredir bebek araç ve gereçleri alanında satış hizmeti veren öncü bir kuruluş olduğunu, “bebepuan” kartının alışveriş yapan müşterilere avantajlar sağladığını, müvekkilinin "e bebek" ismi ile tanınmış bir markasının olduğunu, taraf markalarının iltibasa neden olma ihtimalinin bulunmadığını, marka başvurusunun kötüniyetle yapılmadığını savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere, davalı şirketin başvurusu ile davacının "BEBE MONEY" ibareli markası arasında benzerlik bulunduğu ve taraf markalarının kullanılmak istendiği mal ve hizmetler, sadece “bebe” ibaresinin tanımlayıcı olduğu mal ve hizmetlere yönelik de olmadığı, yine ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, tarafların markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetlerden hangilerinin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzer bulunduğuna dair tespitlerinin yerinde olduğu, davacının dava konusu marka başvurusu yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşulların davacı yararına oluşmadığı, davalı başvurusunun kötüniyetle yapıldığının ispatlanamadığı hususları da anılan Yargıtay ilamında belirtildiği, bu durum karşısında ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, tarafların markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetlerden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzer bulunduğu bildirilen emtia bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, esasen ilk derece mahkemesince de bu yönde karar verildiğinden, Dairelerince taraf vekillerinin istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken, davalılar vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ancak Dairelerince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırıldığından, infazda tereddüt yaratılmaması davanın kısmen kabulüne dair yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, davalı Türkpatent YİDK'nın 2016-M-10953 sayılı kararının 9. sınıfta yer alan "cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makinaları", 35. sınıfta yer alan "gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinalarının kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesin, telefon cevaplama hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri," mal ve hizmetleri dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kısmen iptaline, 2015/72728 sayılı markanın 9. sınıfta yer alan "cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makinaları", 35. sınıfta yer alan "gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinalarının kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesin, telefon cevaplama hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri," mal ve hizmetleri dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan ayrı ayrı alınmasına,
29/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.