Esas No: 2012/5
Karar No: 2012/3248
Karar Tarihi: 02.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5 Esas 2012/3248 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının ödemediği aidat ve gecikme faizlerinden oluşan 1.793,50 TL"nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre; davalının inşaat maliyetine, 2006-2007-2008 yılları ile 2009 ocak ayı aidatlarına ilişkin borçlarını ödemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 508,00 TL inşaat maliyet bedeli, bunun 510,00 TL işlemiş faizi, 567,50 TL aidat alacağı ve bunun 172,38 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.757,88 TL yönünden itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte olup, genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça yada zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe yada benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun, diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
Somut olayda, davalının peşin bedelli ortak olup olmadığı hususu mahkemece tartışılmamıştır.
Bu itibarla, mahkemece, anılan ilkeler çerçevesinde, kooperatifler hukukunda uzman bilirkişi veya kurulundan, dosyada mevcut bulunan 20.06.2008, 15.09.2009 tarihli dilekçeler
ile kooperatif defter kayıt, belge, yönetim ve genel kurul kararları incelenmek suretiyle, davalının üyeliğinin peşin üyelik mi yoksa normal üyelik mi olduğu hususunun tereddütsüz şekilde açıklığa kavuşturularak, davalının hangi tarihten itibaren ve hangi kalemlerden, hangi genel kurul kararlarından sorumlu olacağının belirlenmesi , varsa borç neden ve miktarlarının ayrıntılı biçimde tespiti için denetime elverişli rapor alınması ve oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, denetime ve hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.