Esas No: 2021/2360
Karar No: 2022/6458
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2360 Esas 2022/6458 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2360 E. , 2022/6458 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, taraflar arasında görülen dava sonucunda 2012/92849 numaralı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf yoluna başvursa da Bölge Adliye Mahkemesi kararı esastan reddetmiştir. Daha sonra, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuş ancak yapılan yargılama sonucunda verilen kararın yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Karar, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1 maddesi kapsamında verilmiştir. Bu madde, benzer markaların iltibas ihtimali doğurması durumunda tescil edilemeyeceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12.04.2018 tarih ve 2017/43 E- 2018/93 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2019/681 E- 2020/1131 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli 187449 nolu markada kök(vurgu) sözcüğü ile 2000/17705 numarada kayıtlı marka işaretinin ‘‘SİMGE’’ olduğunu, davalı adına 2012/92849 numarada tescilli markada kök sözcüğünün de ‘‘SİMGE’’ olduğunu ve taraflara ait markaların mal ve hizmetlerin nice sınıflarının da aynı olduğunu, davalı adına tescil edilmiş markanın, müvekkil şirket adına tescilli markalarla aynı ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, halk tarafından karıştırılabilecek nitelikte bulunduğunu ,davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli 2012/92849 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait 2012-92849 marka numaralı Simge-Yol İnşaat Taahhüt Hafriyat ve Nakliyat Ticaret Limited Şirketi 37 emtia no ile Türk Patent Enstiüsü tarafından 08/11/2012 tarihinde tescil edildiğini, müvekkilinin 37 emtia no içeriğine uygun olarak inşaat işleri ile ilgili faaliyetlerini sürdürmekte olup çalışma sektöründe kamu kurum ve kuruluşları ile ticari ilişki içinde bulunduğunu, müvekkilinin çalışma alanı nihai tüketici veya halk olmadığı gibi kamuya iş yapan ve şekil standartları katı çizgilerle konulmuş bir uzman sektöre hitap ettiğini, dolayısıyla davacı ve müvekkilin birbirleri ile karıştırılmasının mümkün olmadığını, bu durumda ise müvekkilinin kötü niyetinden söz edilemeyeceğini, müvekkilin kullanımlarının markasal kullanım olmayıp ticaret unvanı olarak kullanmaktan ibaret olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraf markalarının 37. sınıf hizmet açısından aynı/aynı tür olduğu, işaretler arasında da işitsel, görsel, kavramsal ve genel izlenim olarak benzerlik bulunduğu bu nedenle m. 6/1 kapsamında iltibas ihtimali bulunduğu kanaatine varıldığı, davalı markası Türk Patent nezdinde tescil edilmiş bir marka olması nedeniyle davacı markalarına benzer marka tescil edilmesi, doğrudan bir kötüniyet göstergesi olmamakta veya olarak addedilemediği, aksini gösteren bir delilin ise dosyaya sunulmadığı, bu nedenle kötü niyet iddiasının ispat olunamadığı, taraf markaları arasında SMK m.6/1 anlamında tescil engeli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli 2012/92849 sayılı simge-yol+şekil simge yol inşaat tahhüt harfiyat ve nakliye ticaret limited şirketi ibareli markanın tescilli olduğu 37. sınıfta inşaat hizmetleri inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinalarının kiralanması hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince taraf markalarının asli unsurlarının "SİMGE" ibaresinden oluştuğu, dava konusu markanın kapsamındaki hizmetlerin, davacı markalarının kapsamlarında da aynen yer aldığı, buna göre markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi koşullarının gerçekleştiği, iltibas değerlendirmesinde markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetler dikkate alınacağından, taraf şirketlerin fiilen farklı sektörlerde faaliyet göstermelerinin iltibası ortadan kaldırmayacağı, öte yandan davanın marka hükümsüzlüğüne ilişkin olması ve davalı adına tescilli marka bulunması karşısında, davalı tarafın, kullanımlarının markasal olmadığı yönündeki istinaf itirazlarının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 29/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.