Esas No: 2022/2760
Karar No: 2022/6479
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2760 Esas 2022/6479 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2760 E. , 2022/6479 K.Özet:
Dava, davacının tehdit ve şantaj baskısı altında kalmışken sadece adını ve adresini yazıp imzaladığı bononun boş kısımlarının doldurulması sonucu aleyhine takip başlatıldığı iddiasıyla açılmıştır. Davalı ise, davacıya borç para verildiğini ve bononun borcun karşılığı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucu davacının iddialarını ispatlayacak yeterli delil sunamaması nedeniyle davayı reddetmiştir. Davacı asil karar düzeltme isteminde bulunsa da, yeterli sebep olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dava konusu olan bono nedeniyle davalı tarafın tazminat talebinde bulunulmuşsa da, herhangi bir tedbir kararı verilmediği için bu talep de reddedilmiştir. Kanun maddesi olarak HUMK 440 ve 442 ile 3506 sayılı Yasa'nın HUMK 442/3 maddesi kullanılmıştır. HUMK 442/3. maddesi uyarınca, takdiren 709,50 TL para cezası karar düzeltmesi isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20.12.2018 gün ve 2017/1228 - 2018/1197 sayılı kararı onayan Daire'nin 23.11.2021 gün ve 2021/3166 - 2021/6486 sayılı kararı aleyhinde davacı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının tehdit ve şantaj baskısı altında zor durumda iken sadece adını ve adresini yazıp imzalayarak dava dışı .....'e verdiği bono sebebi ile boş kısımları doldurulmak suretiyle davacı aleyhine takip başlatıldığını iddia ederek davacının davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacıya borç para verdiğini, davacının da borcuna karşılık bonoyu verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre davacının, tehdit, baskı ve zor durumdan yararlanmak suretiyle bononun kendisinden boş olarak alındığı ve sonradan doldurulduğu iddiasında bulunduğu, bu iddiasına ilişkin davacı tarafından bildirilen tanıkların beyanlarının alındığı, dinlenen tanıkların bir kısmının görgüye dayalı bilgisinin olmadığı, tanık...nun beyanının ise başkaca bir delil olmaması nedeniyle tek başına davacının ileri sürdüğü iddiaları ispatlar nitelikte olmadığı, davacının davaya konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığı iddiasını senet niteliğinde yazılı bir delil ile veya başkaca bir delil ile ispatlayamadığı, davalı vekili tarafından tazminat talebinde bulunulmuş ise de, icra takibinin durdurulması hususunda herhangi bir tedbir kararının verilmediği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine dair hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı asil karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı asilin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı asilin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 168,30 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 29/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.