Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/699 Esas 2015/139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/699
Karar No: 2015/139
Karar Tarihi: 13.04.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/699 Esas 2015/139 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında suça konu belgenin incelenmesi ve iğfal kabiliyetinin tespit edilmesi gerekliliği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak sahte belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden hüküm kurulması gibi hatalar yapılmıştır. Ayrıca, hak yoksunluğunun koşullu salıverilen hükümlülerin çocukları üzerindeki yetkilerini kapsadığına dair yasal düzenlemelerin göz ardı edilmesi nedeniyle, sanığın temyiz itirazları kabul edilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi ve 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendi ve 3. fıkrası gösterilmektedir.
21. Ceza Dairesi         2015/699 E.  ,  2015/139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    II-Kabul ve uygulamaya göre;
    1-Sanığın, suça konu iki adet bonoyu aynı anda vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, sahte belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmayıp suçun aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak sahte belge sayısının TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK"nun 326/son maddesi gözetilmek suretiyle hükmün tebliğnamedeki istem gibi BOZULMASINA, 13.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara