Esas No: 2021/4724
Karar No: 2022/6547
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4724 Esas 2022/6547 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4724 E. , 2022/6547 K.Özet:
Dava, davalı şirketin dava dışı şirkete verdiği hizmet karşılığında düzenlenen faturalara dayanarak yapılan takibin davalının itirazı üzerine durması sonrası, itirazın iptali ve alacak miktarının tahsili için açılmıştır. Mahkeme, faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirilmesinin delil başlangıcı niteliği taşımadığına ve davacının sunduğu başka delil veya senet olmadığına karar vererek davayı reddetmiş ve davacının kötü niyetli olmadığı sübut bulunmadığından tazminata hükmedilmemesine karar vermiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiş ancak Daire, mahkemenin kararı yasalara uygun olduğu gerekçesiyle davacının bütün temyiz itirazlarını reddetmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu (İİK) mad. 39/1, Türk Ticaret Kanunu (TTK) mad. 3/2.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.03.2021 tarih ve 2020/39 E. - 2021/171 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Çalıklar Ltd. Şti.’nin davalı şirkete vermiş olduğu hizmet karşılığında 3 adet fatura düzenlediğini, dava dışı şirketin faturaya konu 67.243,00 TL alacağını noterde yapılan sözleşmeyle müvekkiline devrettiğini, söz konusu faturalara dayalı olarak davalı şirket aleyhine yaptıkları takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketten faturalara konu hizmeti almadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını, tersine müvekkilinin temlik eden şirketten alacağı bulunduğunu savunarak, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu faturalar davacı tarafından tanzim edilmiş olup faturalar davalı tarafından düzenlenmediği ve davacıya gönderilmediği, davalının faturaları vergi dairesine bildirmesi kanunda ifade edilen "gönderilmiş belge" anlamına gelmeyeceğinden delil başlangıcı niteliğinde olmadığı, bozmadan önce düzenlenen 11/05/2017 tarihli SMMM bilirkişisi raporunda faturaların davalının defterlerine hiç kaydedilmediği açıkça tespit edildiğinden davacı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi yerinde görülmediği, faturaların davalı şirket tarafından vergi dairesine BA formu ile bildirilmesi, bildirimde sonradan düzeltme yapıldığı da gözetildiğinde faturada belirtilen işin yapıldığını tek başına ispata elverişli olmadığı, ispata yarar başkaca senet ve delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu sübut bulmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına Dairemizin 2011/3111 Esas, 2019/7939 Karar, 09.12.2019 tarihli bozma ilamına mahkemece uyulmuş olmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.