Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/406 Esas 2012/3215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/406
Karar No: 2012/3215
Karar Tarihi: 30.04.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/406 Esas 2012/3215 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, davalı kooperatifin üyesi olan kişinin kredi borçları nedeniyle diğer müvekkiline ait taşınmazın ipotek edildiğini ve borçların ödendiği halde davalının ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin kaldırılması için dava açmıştır. Mahkeme, davalı kooperatifin kullanmış olduğu krediler nedeniyle hala borçlu olduğunu kabul ettiği için davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında, davacının kredi borçlarını kapattığı ve davalıya borcu kalmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, davanın kabulüne karar verilerek, davacıların davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına hükmedilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, bozma ilamındaki hususlar yeterince incelenmeden hazırlanan bilirkişi raporuna dayanarak verilen hükmün doğru olmadığı belirtmiştir. Ayrıca, kooperatif lehine tesis edilen ipoteğin borcun ödendiği ve kefaletten kaynaklanan sorumluluğun sona erdiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2012/406 E.  ,  2012/3215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinden ...’nin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kullanmış olduğu kredi nedeniyle diğer müvekkiline ait taşınmazın teminat olarak davalı lehine ipotek edildiğini, kredi borçlarının ödendiği halde davalının ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek, davalıya borçlu olunmadığının tesbiti ile ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının almış olduğu kredilerin ödenmediğini, halen davacının borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı ...’nin kullanmış olduğu krediler nedeniyle halen borçlu bulunduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 26.06.2007 tarihli ilamı ile "davacı ...’nin, kullanmış olduğu kredi nedeniyle kefil olan davalının davacı adına, dava dışı bankaya ne zaman ve ne kadar ödeme yaptığının ve davacının da banka ve davalıya yaptığı ödemelerin ilgili yerlerden sorularak, gelen belgeler üzerinde yeniden uzman bilirkişi tarafından inceleme yaptırılıp, kredi sözleşmeleri hükümlerine göre temerrüt tarihi ve faiz oranları üzerinden kooperatifin, davacının ödeme yaptığı tarihlerdeki alacağının belirlenip yapılan ödemelere göre davacı ...’nin borçlu olup olmadığının tesbit edilmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuş; mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davacı ..."nin kredi borçlarını kapattığı, dava konusu kredilerden dolayı davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı, 1.000,00 TL. miktar için krediye kefil olan davacı ..."nin de herhangi bir kefalet yükümlülüğü olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacıların davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine ve ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bilirkişiden rapor alınmış ise de, bozma ilamında belirtilen tüm belgeler celbedilmemiş, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu itibarla Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 26.06.2007 tarih ve 2006/7155 Esas, 2007/9730 Karar sayılı bozma ilamında belirtilen hususlar ve hesaplama yöntemleri gözönünde bulundurularak, gerektiğinde bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilerek, gerçek borç miktarı, faiz tutarı ve ödemeler üzerinde detaylı araştırma yapılarak rapor hazırlanması hususunda kooperatif ve bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi
    seçilerek, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, bozma ilamında belirtilen hususlar yeterince incelenmeden hazırlanan, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Kabule göre de, kooperatif lehine tesis olunan ipoteğin süresiz ve koşulsuz olmasına rağmen, borcun ödendiğinden ve buna bağlı olarak ..."ın kefaletten kaynaklanan sorumluluğunun sona erdiğinden bahisle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerinde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara