Esas No: 2021/4604
Karar No: 2022/6564
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4604 Esas 2022/6564 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4604 E. , 2022/6564 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.01.2021 tarih ve 2019/41 E. - 2021/38 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı kurum vekili, müvekkili kurum ile davalı arasında yapılan TSE markasını Kullanmak İçin Tip Sözleşme gereği yenilenen sözleşmeden doğan ücrete ilişkin Adana 3. İcra Dairesi'nin 2013/11410 Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine yürüttükleri 9.313,40 TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun ödeme emrine itirazının haksız ve iptal edilmesi gerektiğini, takibin dayanağı olan faturaları icra dosyasına sunduklarını, borçlunun itirazının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile, Adana 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/11410 Esas sayılı dosya üzerinden devamına, kötü niyetli borçlu aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının müvekkili şirketten alacağının olması için belge vizesinin alınmasının şart olduğunu, müvekkili şirketçe belge vizesi alınmadığı için de davacı tarafından kullanım bedelinin yansıtılamayacağını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 25.01.2002 tarihli Adana 9. Noterliğinin 2148 yevmiye numaralı sözleşmesinin akdedildiği, davacıya ait TSE markasını kullanımı için düzenlenmiş bir sözleşme olduğu, süresinin 1 yıl olarak kararlaştırıldığı, fesih olmaması halinde sözleşmenin birer yıl daha kendiliğinden uzamış sayılacağı, davalının TSE markasının kullanımından dolayı ücretin ödenmediği iddiası ile Adana 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/11410 sayılı dosyası ile faturaya dayalı takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı, faturaya konu edilen 14.31.01/TSEK/89-02 ve 14.31.01/TSEK/89-03 nolu belgelerin 18.05.2007 tarihli TSEK markasının kullanma tip sözleşmesinde 01/01/89/04 nolu kalite uygunluk belgesi ile uyuşmadığı, bu hali ile TSEK 89/2 ve 89/3 kalite uygunluk belgelerinin dosyada bulunan 18.05.2017 tarihli sözleşmeye istinaden düzenlenip düzenlenmediğinin belli olmadığı, marka kullanım sözleşmesi bulunmaması sebebi ile davalının davacıya ödemesi gereken herhangi bir ücret olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TSE Standart Belgesinin izinsiz kullanımından kaynaklanan lisans bedelinin tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, takip konusu 89/2 ve 89/3 kalite uygunluk belgelerinin dosyada mevcut 18.05.2007 tarihli Tip Sözleşmede belirtilen 89/4 kalite uygunluk belgesi ile uyumlu olmadığı ve marka kullanım sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle de davacının herhangi bir ücret alacağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak icra dosyasında takibe dayanak gösterilen faturaların neye istinaden düzenlendiği, bunlara ilişkin sözleşme bulunup bulunmadığı, sözleşme yoksa bunların ne sebeple davalı adına düzenlendiği mahkemece yeterli şekilde açıklattırılmamıştır. Bu hususlar davacı tarafa sorulup gerektiğinde ilgili belgelerin ibrazı sağlandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdii ile alınacak rapor kapsamında bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, dava dosyasının yerel mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.