Esas No: 2022/4840
Karar No: 2022/6510
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4840 Esas 2022/6510 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/4840 E. , 2022/6510 K.Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin Polonya'da tescilli bir markaya sahip olduğunu ve Türkiye'de fason üretim yaptırdığını ancak davalı şirketin kötüniyetli olarak aynı markayı tescil ettirdiğini iddia ederek markanın sicilden terkin edilmesini talep etmişti. Mahkeme, asıl davada davalı, birleşen davada davacının iddialarına karşı çıkarak davanın reddedilmesini istemişti. Daire, asıl davada davalı-birleşen davada davacının temyizi üzerine mahkemenin kararının onaylanmasına karar vermişti. Ancak davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştu. Daire, yapılan inceleme sonucunda davacının karar düzeltme isteğinin reddedilmesine karar vermiştir. Karar sırasında HUMK 442. maddesi gereğince bakiye 168,30 TL karar düzeltme harcı ve takdiren 1.419,00 TL para cezası da uygulanarak davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK 440. madde
- HUMK 442. madde
- 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. madde
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 2015/137 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 09.12.2020 gün ve 2020/4 - 2020/47 sayılı kararı onayan Daire'nin 20.04.2022 gün ve 2021/1001 - 2022/3212 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada müvekkilinin Polonya'da mukim bir firma olduğunu, 2006'dan beri tescilli markasının Polonya'da korunduğunu, Türkiye'de bu marka ile fason üretim yaptırdıklarını, müvekkili şirketin ortağı medika şirketinin, fason üretimi Türkiye'de 2006-2013 tarihleri arasında Ağaoğlu Sağlık Ürünleri Teks. San. Tic. Ltd.'ye yaptırdığını, Polonya büyük elçiliğinin 'Fastplast' markasının hak sahipliğine ilişkin yazı düzenlediğini, davalı şirketin kötüniyetli olarak 2009 yılında aynı markayı adına tescil ettirdiğini, müvekkilinin başka bir firmaya üretim yaptırdığında davalı tarafından toplatma kararı alınınca davalının adına markanın tescilli olduğunun anlaşıldığını, davalı şirketin bu markaya ilişkin tescilin kötüniyetle yapıldığını iddia ederek 2009/01012 numaralı "Seyitler Fastplast" markasının sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, asıl davada davacının söz konusu markasının sahibi olmadığını, asıl tescil sahibinin Polonya'daki Teva (pliva) firması olduğunu, dolayısıyla davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, birleşen dava yönünden müvekkilinin 1991 yılından beri sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, flaster, ilk yardım bantları ve romatizma yakısı türündeki ürünleri ürettiğini, bu ürünler için 2009 yılında marka tescili yaptığını, Polonya firmasına ihraç ettiğini, ihraç talebi gelmeyince yapılan araştırmada davalı Ağaoğlu şirketince müvekkil firmanın markalarının kullanılarak aynı ürünlerin Polonya'ya ihraç ettiğini, suç duyurusu neticesinde mallara el konulduğunu iddia ederek müvekkil markasına yapılan marka tecavüzünün men'i ve tespitine, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı Ağaoğlu Sağlık Ürünleri Şirketi vekili, dava konusu markanın gerçek hak sahibinin Polonya'daki şirket olduğunu, müvekkilinin Polonya'daki firmaya fason üretim yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen karar asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Asıl davada davalı-bireşen davada davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 168,30 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 1.419,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.