23. Hukuk Dairesi 2012/892 E. , 2012/3191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 03.11.2011 gün ve 2011/1734 esas 2011/1543 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, 31.05.2007 günlü dava ve 11.09.2007 günlü ıslah dilekçelerinde özetle, müvekkilinin davalı şirkete ortak olduğunu, sermayenin iki kere arttırıldığını ve bu arttırımlar sonrasında bakiye 857.500,-TL sermaye taahhüt borcu bulunduğunu, müvekkilinin bu arada, şirketin likit para ihtiyacını gidermek maksadıyla, şirkete çeşitli kereler çek vermek, havale göndermek ve sair nakit ödemeler yapmak suretiyle borç verdiğini, ancak bu paraları geri alamadığını, giriştiği iflas yolu ile takibin de itiraza uğradığını, esasen geçerli bir yönetim kurulu kararı olmaksızın müdür sıfatıyla verilen vekaletnameye dayalı itirazın da geçerli olmadığını ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına, ayrıca aleyhine alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “...1.175.269,45 TL’nin davalı şirketin borcunu teşkil ettiği, davacının karz iddiasının, davalı şirketin usulüne uygun tutulmayan defterleriyle ispatlandığı ve yapılan hesaplamaya göre tefhim edilen depo kararı gereğinin, davalı şirketçe yerine getirildiği gerekçesiyle davanın ve icra inkar tazminatı isteminin reddine ” dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 03.11.2011 tarih, 2011/1734 E. 1543 K. sayılı ilamıyla, “…davacı vekili dava dışı ... A.Ş."ye yapılan ödemelerin takip tutarına eklenmediğini açıklamış iken bilirkişilerce bu tutar takip miktarından düşülmüştür. Bu durumda mahkemece, muhasebe tekniğinde uzman kişilerden seçilecek yeni bir bilirkişi heyetinden, adı geçen şirkete yapılan ödemeler konusundaki davacı beyanı göz önünde tutularak aldırılacak rapor kapsamına göre, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi ” gerektiğinden bahisle davacı yararına bozulmuştur.
Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Davacı vekilinin karar düzeltme istemi bakımından;
Dairemiz kararının, davacı vekiline 21.12.2011 günü tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise İİK"nun 164. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük süreyi geçirdikten sonra, 15.02.2012 tarihinde kararın düzeltilmesi istediği, karar düzeltme dilekçesinin yerel mahkemenin temyiz defterine işlenmediği gibi, karar düzeltme harcının da yatırılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin karar düzeltme istemine gelince;
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, davalıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.