Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/864 Esas 2012/3182 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/864
Karar No: 2012/3182
Karar Tarihi: 7.04.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/864 Esas 2012/3182 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/864 E.  ,  2012/3182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki birleştirilen kooperatif üyeliğinden ihraç ve genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davada dava kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken 30.04.2007 tarihinde çekilen ihtar ile müvekkiline isabet eden ve halen kiracısı tarafından kullanılmakta olan dükkanlarda yapılan tadilat ve tahribatın giderilmesinin istendiğini, müvekkili tarafından kiracısına ihtarda bulunularak ihtarname gereğinin yerine getirilmiş olmasına rağmen 30.05.2007 tarihli genel kurulda müvekkilinin ortaklıktan ihracına karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 30.05.2007 tarihli genel kurulda müvekkili hakkında alınmış bulunan ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise 30.05.2007 tarihli genel kurulda alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, toplantının usulüne uygun olarak yapılmadığını, gündem ve kararların usulüne uygun şekilde alınmadığını ileri sürerek, anılan genel kurulda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili asıl dava yönünden davacı hakkında alınan ihraç kararının Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmeye uygun olduğunu, davacının dava açıldıktan sonra dahi ihtara konu aykırılığı gidermediğini, ihtarda verilen sürenin yeterli olduğunu, davacının itirazlarının yasal dayanağının bulunmadığını, birleşen davada ise genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davanın bir aylık hak düşürücü sürede açılması gerektiğini, davanın bu sürede açılmadığını savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen ilk karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 21.04.2011 tarihli ilamı ile, genel kurulu kararının iptaline ilişkin birleşen dava yönünden yapılan temyiz itirazının, karar sonuç itibariyle doğru görüldüğünden reddine, ihraç kararının iptaline ilişkin asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda ise, ihraca dayanak teşkil eden ihtarnamede taşınmazlardaki eksiklikleri gidermesi için davacıya 10 günlük süre verildiği, ancak taşınmazların doğrudan davacının zilyetliğinde olmayıp kiracının kullanımında bulunduğu, bu nedenle davacının kendi kullanımında olmayan bir yere doğrudan müdahale ederek belirtilen aykırılıkları gidermesi mümkün olmayıp ancak kiracıya karşı yasal yolları takip etmek suretiyle ihtarnamede yazılı hususları yerine getirmesi gerektiğinden somut olayın bu özellikleri karşısında aykırılıkları gidermesi için davacıya
    ihtarname ile tanınan sürenin yeterli olmadığı, bu nedenle, davacı hakkında alınan ihraç kararının dayanağı olan ihtarname usulüne uygun olmayıp, bu ihtara dayalı olarak verilen ihraç kararı yerinde bulunmadığından asıl davada davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, genel kurul kararının iptaline ilişkin dava kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ihraç kararının iptaline ilişkin asıl dava yönünden, Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulü ile davacı hakkında alınan ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.04. 2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara