Esas No: 2021/2277
Karar No: 2022/6554
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2277 Esas 2022/6554 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2277 E. , 2022/6554 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.05.2017 tarih ve 2015/235 E- 2017/346 K. sayılı kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.12.2020 tarih ve 2020/122 E- 2020/458 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 31.08.2009 tarihli bayilik ve 20.08.2009 tarihli kullandırma sözleşmesi imzalandığını, kullandırma sözleşmesinin konusunun davalı ile dava dışı Multi Emlak Şti arasında imzalanan 25/08/2008 başlangıç tarihli 10 yıllık kira sözleşmesine konu mağazanın işletilmesi olduğunu, bayilik sözleşmesinin 31/12/2014 tarihi itibariyle sona ereceği konusunda tarafların mutabık kalarak feshedildiğini, davalının da kira sözleşmesini feshederek müvekkilinden bağımsız şekilde kira akdini sonlandırıdığını, ancak davalının 30/12/2014 tarihli ihtarname ile 31/12/2014 tarihi itibariyle sözleşmeyi sona erdirdiğini, bu süreçte davalı tarafın kira akdinin feshi nedeniyle dava dışı kiraya verene ödediğini belirttiği cezai şartı müvekkiline fatura ettiğini, faturanın iade edildiğini, mağazanın boşaltılması ve elde kalan ürünlerin iade edilmesi neticesinde cari hesap ve mahsuplaşma istendiğini, davalının müvekkilince kabul edilmeyen 92.800,80 TL bedelli faturayı muhasebe kayıtlarına işleyerek iade etmesi gereken çekleri tahsil etttiğini, tahsilatlar suretiyle müvekkilinin 71.110,89 TL zarara uğradığını belirterek, davalı tarafından müvekkiline yansıtılan 92.880,00 TL'lik yansıtma faturası ve içerdiği ceza miktarı kadar müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilden haksız tahsil edilen 31.3.2015 tarihli 58.000,00 TL bedelli çek bedeli dahil 71.110,89 TL’nın, çekin ödenmemesi halinde çek bedeli mahsup edildikten sonra bakiye kalan 13.110,89 TL’nin ve çek aslının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 31/08/2009 tarihli bayilik sözleşmesi ve 20/08/2009 tarihli kullandırma sözleşmesi akdedildiğini, bayilik sözleşmesinin sonlandırılmasını davacının talep ettiğini ve mağazayı 31/12/2014 tarihinde tahliye ve teslim edeceğini taahhüt ettiğini, söz konusu mağazaya ilişkin müvekkili ve dava dışı şirket arasındaki kira sözleşmesinin 06/11/2014 tarihi itibariyle fesh edildiğini, dava dışı şirketin müvekkili şirkete fesihten kaynaklanan 92.880,00 TL bedelli faturayı yansıttığını, faturanın 20/08/2009 tarihli kullandırma sözleşmesinin 7.b maddesine göre davacıya yansıtıldığını, davacının mali sıkıntılar nedeniyle sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğinden kira sözleşmesinin bu nedenle feshedildiğini belirterek asıl davanın reddine ve %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, karşı dava olarak davalıdan cari hesaptan kaynaklanan 21.689,92 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı şirket yetkilisine gönderilen 09/10/2014 tarihli mail ile 31/12/2014 tarihi itibariyle mağazadan çıkacaklarının bildirildiği, dava dışı şirket ile davalı arasında imzalanan fesih protokolünün 06/11/2014 tarihli olup, bu protokolde taşınmazın 31/12/2014'te tahliyesinin kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki 20/08/2009 tarihli kullandırma sözleşmesinin 7.b maddesinde davacının kira sözleşmesinde belirtilen tüm edimleri taahhüt edip uymayı kabul ettiği, bu taahhüt borcunu BK 195 maddesine göre borcun iç üstlenilmesi olduğu ve tarafları bağladığı, asıl davada davacının kira sözleşmesinin erken feshedilmesi nedeniyle cezai şart bedeli olarak dava dışı kiralayanın düzenlediği ve davalı tarafından ödenerek kendisine yansıtılan 31/12/2014 tarihli, 92.800,80 TL bedelli faturadan borcun iç yüklenilmesi sözleşmesinin varlığı nedeniyle sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, davalı karşı davacının davacı karşı davalıdan 21.869,80 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki görüşmeler üzerine 31/12/2014 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesinin sona ereceği mutabakat ile belirlendiği, mağazanın boşaltılacağı tarih olarak davacı tarafından 31/12/2014 tarihi davalıya bildirildiği, ayrıca davacı tarafından gönderilen 09/10/2014 tarihli mailde bunlara ek olarak çıkış tarihinden itibaren AVM için yapılacak ödemelerden sorumlu olmadıkları ve bu sebeple DBS sisteminin devre dışı bırakılmasının iletildiği, bunun üzerine davalı tarafından AVM yatırımcısına çıkış tarihi olarak 31/12/2014 bildirildiği, 06/11/2014 tarihinde kiracı olarak davalı ile kiraya veren olarak dava dışı Multi Erzurum Emlak Geliştirme Yat. Ltd. Şti. arasında imzalanan fesih ve ibra protokolü ile 25/08/2008 tarihli kira sözleşmesinin kiracının talebi üzerine 31/12/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedilmesinin kararlaştırıldığı, ayrıca bu protokolün 4. maddesinde 6 aylık net garanti edilen asgari kira bedeline eşit cezai şartın kiracı tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu maddeye istinaden kiraya veren tarafından davalı kiracıya 31/12/2014 tarihinde 32.899,92 Euro karşılığı 92.800,80 TL fatura edildiği, bu faturaya istinaden davalı tarafından da davacıya 31/12/2014 tarih ve 92.800,80 TL bedelli yansıtma faturası düzenlendiği, davalı/karşı davacı şirket tarafından davacı/karşı davalı ...'e Bakırköy 40. Noterliği'nden keşide edilen 30.12.2014 tarihli ihtarnamede taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin muhatap tarafından sonlandırılması talep edildiğinden bahisle ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle bayilik sözleşmesi ve kullandırma sözleşmesinin feshedildiğinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin 02/01/2015 tarihinde muhatabına tebliğ edildiği, sözleşmenin kararlaştırılan süresi dolmadığı gibi davacı tarafça sözleşmenin kendileri tarafından feshedilmediği savunulduğuna ve sözleşmenin feshi için 90 gün önce yazılı ihbarda bulunulduğu iddia ve ispat edilmediğine göre bayilik sözleşmesinin 10.1 ve 10.2 maddelerinin somut olayda uygulanma imkanı olmadığı, davacının, 31/12/2014 tarihi mağazanın boşaltılacağını, çıkış tarihinden itibaren AVM için yapılacak ödemelerden sorumlu olmadıklarını ve bu sebeple DBS sisteminin devre dışı bırakılmasını davalıya ilettiğine göre, davacının sözleşme süresinden önce ve usulünce yapılmış bir fesih olmadan mağazanın boşaltılacağının anlaşılması karşısında davalı tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinin kabulü gerektiği, bayilik sözleşmesinin 10.3 maddesinde, şirketin, bayinin bu sözleşme hükümlerinden herhangi birine uymaması veya aykırı davranması halinde sözleşmeyi 10.2 maddede yazılı ihbar öneline uymaksızın derhal tek taraflı olarak fesih edebileceği, bu takdirde şirketin sözleşmeden ve sözleşmenin bu nedenlerden feshinden ötürü doğmuş, doğacak her türlü maddi-manevi, müspet-menfi zararları bayiye tanzim ettirmek hakkına haiz olduğunun düzenlendiği, buna göre davacının mağazayı boşaltacak olması nedeni ile dava dışı kiraya veren ile davalı arasındaki kira sözleşmesinin 30.1 maddesindeki, kiracının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi halinde, kiracı, kiraya verenin her türlü zarar ve ziyan tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla kiraya veren'e 1(bir) yıllık asgari kira bedelini cezai şart olarak öder şeklindeki düzenlemeye dayanılarak fesih ve ibra protokolünün 4. maddesinde 6 aylık net garanti edilen asgari kira bedeline eşit cezai şartın kiracı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının bayilik sözleşmesinde belirtilen usule uyulmaksızın ve her ne kadar tarafı olmasa da kullandırma sözleşmesinin 7/b maddesi ile mal sahibiyle Benetton arasındaki kira sözleşmesindeki tüm yükümlülüklere vakıf olduğu ve bunlara uymayı taahhüt etmiş olması karşısında bahsi geçen kira sözleşmesindeki cezai şartsız şekilde sözleşmenin feshedilebileceği dönemlere uyulmadan mağazanın boşaltması nedeniyle davalının ödemek zorunda kaldığı cezai şart bedelinden bayilik sözleşmesinin 10.3 maddesi gereğince davacı sorumlu olduğu ve taraflar arasında bu fatura dışında bir uyuşmazlıkta bulunmadığına göre, gerek bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, gerekse davacı vekilinin 14/11/2016 tarihli celsedeki beyanı karşısında davalının, davacıdan 21.689,92 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davacı/karşı davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.132,04 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı- karşı davalıdan alınmasına, 03/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.