Esas No: 2021/2650
Karar No: 2022/6541
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2650 Esas 2022/6541 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2650 E. , 2022/6541 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
BİRLEŞEN DAVA : HATAY ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NİN 2014/ 839 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.04.2018 tarih ve 2013/384 E- 2018/314 K. sayılı kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.09.2020 tarih ve 2019/384 E- 2020/734 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının 2009-06743 tescil numaralı fonksiyonel okey ıstakası olan faydalı modelin sahibi olduğunu, davalıların izin almadan bu modeli taklit ederek üretimini yaptığını, Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/72 D.İş sayılı dosyasından yaptırılan tespitte davalıların davranışının 551 sayılı KHK'ye aykırı olduğunun belirlendiğini ileri sürerek faydalı modele tecavüzün durdurulmasına, tecavüz nedeniyle yoksun kalınan karın 140/c maddesine göre hesaplanarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 29.014,33 TL'ye yükseltmiştir.
Asıl davada davalılar vekili; davacının adına tescil edilen faydalı modelin yenilik vasfını taşımadığını, ürünün davacıdan önce 2008 yılında 3. bir kişi adına tescil edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davanın davacısı Abdülkadir vekili; davalı adına tescilli faydalı modeldeki buluşun 2008 yılında dava dışı 3. Kişi tarafından tescil edildiğinden yenilik unsurunu taşımadığını ileri sürerek 2009/06743 numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğünü ve sicilden silinmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı adına tescilli TR 2009 /06743 Y faydalı model belgesinden önce 2008-00109 sayılı tasarımın 3. kişi adına tescil edilmiş olması sebebiyle davacının tasarımının yenilik unsuru taşmadığı, yenilik unsuru taşımayan bir faydalı model ile ilgili olarak davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından asıl davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, dava sırasında TR 2009-6743 Y faydalı model belgesin geçersiz hale geldiğinden konusu kalmayan birleşen davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile birleşen dosya davacısı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; faydalı modelin hükümsüzlüğü talebiyle açılan birleşen davada, faydalı model belgesinin geçersiz sayılmasından dolayı davanın konusuz kaldığı ancak bu durumda HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği, birleşen davanın davacısının dosyaya kazandırılan bilirkişi raporundaki tespite göre birleşen dava tarihi itibariyle haklı olduğundan birleşen dava davacısının istinaf talebinin kabul edildiği, asıl dava yönünden, davacının faydalı modeli belgesindeki buluşun aslında birleşen davada hükümsüz kılınmasının gerektiği anlaşıldığı gibi davalıların üretiminin davalı ... adına kayıtlı olan faydalı modele dayalı üretim olduğu anlaşıldığından asıl davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmadığı, davanın doğru gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi haline ise maddi tazminat yönünden 29.014,33 TL üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın esastan reddine, birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınmasına, 05/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.