Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5154 Esas 2022/6632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5154
Karar No: 2022/6632
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5154 Esas 2022/6632 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir akademisyenin eserlerinin intihal edilmesiyle ilgilidir. Davacı, intihal edilen makalelere erişimin engellenmesini ve her bir makale için 20.000 TL manevi tazminatın zincirleme tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalıların savunmasında ise intihal yapılan makalelerin davalılar tarafından hazırlanmadığı ve sonuçların bilimsel veriler olduğu savunulmuştur. Mahkeme Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma ilamına uyarak davacının eserlerinde yer alan tabloların hususiyetini yansıtan birer eser olarak kabul edilmesine ve davalıların eyleminin intihal oluşturmadığına karar vermiştir. TTK'nın 54 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayalı talepte bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın temyiz itirazları reddedilmiştir.
TTK'nın 54. maddesi, bir haksız fiilin varlığı halinde uğranılan zararın tazmini için hükümler içermektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/5154 E.  ,  2022/6632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma ilamına uyularak verilen 25.02.2021 tarih ve 2021/2 E. - 2021/93 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 1991 yılında halen çalıştığı Ankara Eğtim ve Araştırma hastanesinde asistanlık görevine başladığını, 1995 yılında ... Askeri Tıp Akademisi Eczacılık Bilimleri Merkezi'nin işbirliğiyle yaptığı araştırma sonucu “Volatil Anestetiklerin Antioksidan Savunma Sistemine Etkileri” başlıklı tezi ile uzmanlık derecesi aldığını, söz konusu teze ilişkin sonuçların 1996 senesinde yurtdışında yapılan bir kongrede “The Effect of Volatile Anaesthetics to Antioxidant Defence Systems” başlığıyla, davalılardan ... ve dava dışı yazarlar ..., ..., ... ile birlikte sunumunu gerçekleştirdiğini; ilerleyen yıllarda yine aynı ekiple yaptığı çalışmayı 1999 yılında “The 4th Congress of Toxicology in Developing Countries/ 4. Gelişmekte Olan Ülkelerde Toksikoloji Kongresi” kapsamında “Effects of Occupational Exposure To Inhalation Anaesthetics on Antioxidant Defense Mechanism” başlığıyla davalılardan ..., ... ve dava dışı üçüncü kişiler ..., M. Bababalım, ..., L. Karabıyık, A. Aşkın Işımer, ... isimli yazarlarla sunduğunu; müvekkilinin hakem olarak çeşitli dergilerde görev yapması nedeniyle pek çok yazı incelediğini ve bunlardan birinde kendi tezine ve bahsi geçen çalışmalara çok benzeyen iki yayının referans olarak kullanıldığını fark ettiğini, bu yayınlardan ilki olan“Effects of Halothane, Enflurane and İsoflurane on Plasma and Erythrocyte Antioxidant
    Enzymes and Trace Elements” başlıklı ve davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ismini taşıyan makalenin, 2004 yılında yayınlanmış olduğunun, müvekkilinin uzmanlık tezi ve 1996 tarihli bildirisinden intihal suretiyle ve hiç bir atıf yapılmadan üretildiğini farkettiğini; yine “Effect of Volatile Anaesthetics on Oxidative Stres due to Occupational Exposure” başlığı ve davalılar ..., ... ve ... isimleri ile 2005 yılında bir dergide yayınlanan ikinci makalenin ise 1999 tarihli bildiriden izni olmadan intihal suretiyle oluşturulduğunu ve hiç bir atıf yapılmadığını; bunun üzerine müvekkilinin YÖK Başkanlığı ve ... Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı’na, intihal hususunda şikayette bulunduğunu, yapılan değerlendirmeler neticesinde “intihal yapıldığı” sonucuna varıldığı, davalıların intihal suretiyle oluşturudukları yazıları anılan dergiler yanı sıra internet ortamında da pek çok sitede yayınladıklarını ve eserlere akademik özgeçmişlerinde dahi pek çok kez yer verdiklerini, eylemin süreklilik arz ettiğini belirterek, ihlal oluşturan makalelere internet ortamında erişimin engellenmesine; her bir makale yönünden 20.000.- TL manevi tazminatın davalılardan zincirleme tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; intihal iddiasına konu her iki makalenin de davalı ... tarafından hazırlandığını, müvekkilin hiçbir katkısı olmadığı gibi makale ve yayını için onay ya da bir imza vermediğini, ayrıca intihal yapıldığı iddia olunan sonuçların bilimsel veriler olduğunu ve kim yaparsa yapsın aynı sonuçlara ulaşacağını, bu bakımdan intihale konu makalelerde ulaşılan sonuçların davacının sonuçları ile aynı olmasının olağan olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili; intihal oluşturduğu iddia olunan makaleleri hazırlayanın davalı ... olduğunu, müvekkilinin söz konusu makalelerin hazırlanmasında hiçbir katkısının bulunmadığını, laboratuvar analizlerinin GATA Eczacılık Bilimleri Merkez Başkanlığı laboratuvarında yapıldığını ve sonuçların davalı ... tarafından davalı ...'a verildiğini, ham sonuçların tek başına birinin mülkiyetine verilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ... ve ... vekili; intihal iddiasına konu makalelere ilişkin laboratuvar analizlerinin de davacı tezi ile aynı laboratuvarda ve aynı kişiler olan davalılar ... ve ... tarafından yapıldığını, müvekkili ...’ın Biyokimya alanında uzman olması nedeniyle sonuçların moleküler mekanizmalarının kendisine verilen sonuçların değerlendirmesinde görev aldığını, müvekkili ...’ın genel cerrahi uzmanı olarak çalışmaya uygun hastalardan kan aldırılması ve uygun koşullarda saklanmasını sağlayarak katkı sağladığını, müvekkili ...’ın ise laboratuvara gönderilen kan örneklerinin sonuçlarını klinisyen olarak yorumladığını ve literatürle karşılaştırarak söz konusu makaleleri hazırladığını, intihal iddiasının makalelerde yer alan sonuçlara yönelik olduğunu ve sonuçlar yönünden sorumluluğun ise davalılar ... ve ... üzerinde bulunduğunu, ortak yapılan bir çalışmada sorumlu olmadıkları bir alan ve kısımla ilgili müvekkillerine intihal iddiasının yöneltilmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu, ayrıca bilimsel sonuçların tek başına intihale konu olmalarının mümkün olmadığını, herkes tarafından kullanılan bilimsel verilerin sahibinin hususiyetini taşıyamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacının eserlerinde yer alan tabloların konusunun planlanması ve deneklerin seçilmesi faaliyeti ve laboratuvar sonuçlarının bilimsel metotlar kullanılarak tablo hâline getirilmesi, aynı konuda bilimsel çalışma yapan başka uzmanların da başvurabileceği ve benzeri sonuçları elde edebileceği bir yöntem olması nedeniyle bu faaliyetlerin davacının hususiyetini yansıtan birer eser olarak kabul edilmesi ve davalıların eyleminin “intihal” oluşturduğu sonucuna varılamayacağı, davacının dava dilekçesinde davalıların eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabete yol açtığı hususunu ileri sürmediği ve davacı vekilinin TTK'nın 54 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayalı hiçbir talepte bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddedilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara