Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2676 Esas 2021/5303 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2676
Karar No: 2021/5303
Karar Tarihi: 07.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2676 Esas 2021/5303 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Şekeroba Mahallesi'nde bulunan ve davalı Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açtı. Mahkeme, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak yapılan araştırmalar yeterli olmadığından, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu konumun hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılmalı ve keşif yapılarak taşınmazın kullanım süresi, imar-ihya işlemleri ve komşu taşınmazlarla olan ilişkisi tespit edilmelidir. Hukuk Dairesi, mahkeme tarafından yapılacak incelemeler sonucunda hüküm verilmesi gerektiğini ve temyiz itirazlarının yerinde olduğunu belirtti. Kararda kanun maddeleri belirtilmemiştir.
1. Hukuk Dairesi         2021/2676 E.  ,  2021/5303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Davacı ..., ... İlçesi Şekeroba Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp, 16.01.2014 tarihinde idari yoldan 1511 parsel numarası ve 108.427,16 metrekare yüzölçümü ile arsa vasfıyla davalı Hazine adına tapuya tescil edildikten sonra, 21.01.2014 tarihinde imar uygulaması sonucunda 468 ada 2 parsel numarası ve 2622,99 metrekare yüzölçümü ile yine Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın niteliğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin tespiti yönünden ziraat mühendisi bilirkişisinin hüküm vermeye elverişli olmayan yetersiz ve soyut içerikli raporu ile yetinilmiştir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın geldi kök kaydı olan 1511 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek ve temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki keşfe katılan bilirkişiden farklı ziraat mühendisi bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın kim tarafından ne şekilde ve ne zamandan beri kullanıldığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçı bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, taşınmazın komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, böylelikle davacı yararına, dava konusu taşınmazın geldi kök kaydı olan 1511 sayılı parselin ihdasen oluşum tarihine kadar zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara