4. Hukuk Dairesi 2018/5072 E. , 2020/864 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/11/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2017 günlü karara karşı davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurularının HMK 353/1-b,1 madde ve bendi gereğince esastan reddine dair verilen 11/06/2018 günlü Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 25/02/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi, dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dosya kapsamından, davalı ...’un Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 03/06/2015 tarih, 2015/14 esas ve 2015/67 karar sayılı ilamı ile cinsel istismar suçundan 19 yıl, kişiyi hile ile hürriyetinden yoksun kılma suçundan 8 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın Yargıtay 14.Ceza Dairesi"nin 31/03/2016 gün ve 2015/10025 esas ve 2016/3140 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, esasen yargılama boyunca davalıyı vasisi ...’un temsil ettiği ancak İlk derece mahkemesi ilamını istinafa götüren ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını Avukat Muhammet ... temyiz ettiği ve adı geçen avukatın istinaf dilekçesine ekli vekaletname suretine göre Yalvaç 2. Noterliği’nin 18/04/2013 tarih ve 01200 yevmiye nolu işlemiyle davalı asil tarafından ceza infaz kurumunda tutukluyken vekil tayin edildiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hususu düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, Türk Borçlar Kanunu"nun 43 ve 513. maddelerinde düzenlenen, aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekaletin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı düzenlenmiştir.
Bu durumda, hakkındaki cezanın infazına başlanılmasından itibaren, Avukat ...’in, davalı yasal kısıtlıyı temsil etme yetkisi kalmadığından, temyiz isteminde bulunan avukatın davalının vasisinden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse, mahkeme ilamı davalı vasisine "Kanuni süre içinde karara karşı temyiz isteminde bulunabileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı, temyiz istemini kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği" kaydını içerir biçimde tebliğe çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 25/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi