Esas No: 2021/2402
Karar No: 2022/6593
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2402 Esas 2022/6593 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2402 E. , 2022/6593 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.10.2020 tarih ve 2020/474 E. - 2020/779 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.01.2021 tarih ve 2020/1564 E. - 2021/65 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2016/93584 numaralı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, akabinde İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2020/41 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu yargılamalar kapsamında davacının yöneticisi olduğu şirketler ve şahsi malvarlıklarına kayyım atandığını, bu kayyum heyetinin davacının hem şahsi malvarlığı hem de şirketleri nezdinde kayyımlık faaliyetini yürüttüğünü, uyap vatandaş portaldan yapılan inceleme sonunda, davacının eski ortağı ve yöneticisi olduğu kayyım yönetiminde bulunan Akfel Enerji Ticaret A.Ş. tarafından, davacı aleyhine Arabuluculuk Daire Başkanlığı'na 2020/121595 başvuru, 2020/407749 karar numaralı arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, arabulucu olarak ... .'ın atandığı ve arabuluculuk görüşmelerinin anlaşma ile sonlandırıldığının anlaşıldığını, işbu arabulucuk süreci, konusu, anlaşma haline ilişkin davacının hiçbir bilgisinin bulunmadığını, kayyımlar hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını, tek kayyım heyetinin hem başvuran hem başvurulan olarak katılımı ile, sürecin arabulucu ...tarafindan gereği gibi yürütülmemesi, davacının gıyabında sonlandırılmasının alenen yetki ve görevin kötüye kullanılması olduğunu ileri sürerek, Arabuluculuk Daire Başkanlığı'nın 2020/121595 numaralı dosyası kapsamında 10.09.2020 tarihinde düzenlenen arabuluculuk anlaşma tutanağının icra edilmesinin engellenmesi için öncelikle tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde anlaşma tutanağının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğe çıkarılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı vekiline, yok hükmünde olduğunun tespitini talep ettiği arabuluculuk tutanağının aslını veya bir örneğini dosyaya sunması, tutanak esas alınarak dava değerinin belirlenmesi, davalı şirket ve davacı için kayyım atanmasına ilişkin mahkeme kararını bildirmesi, HMK 119/1-d maddesi gereği dava konusunun değerini, 119/1-e maddesi gereği davacı tarafın iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri, 119/1-f maddesi gereği her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği hususlarındaki eksikliği tamamlaması için 1 haftalık kesin süre verildiği ve kesin süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği, yapılan bu ihtaratın davacıya tebliğ edildiği ve kesin süre içerisinde eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle HMK'nın 119/1 ve 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı dava dilekçesinde, arabulucunun ismi ve kayyım atanan dava dosyasının numarasını bildirdiğinden, arabuluculuk tutanağının ve kayyım atanmasına ilişkin kararın bir suretinin getirtilmesi mümkün olduğundan, ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı, ancak hukuki yararın dava şartı olduğu, davacının açacağı veya açılan bir davada anlaşma tutanağının geçersizliğini ileri sürebileceği gözetildiğinde, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.