Esas No: 2021/2689
Karar No: 2022/6687
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2689 Esas 2022/6687 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2689 E. , 2022/6687 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin \"ELIOT\" ibareli marka başvurusunun kısmen reddedilmesine itiraz etti ve başvurunun reddedilen hizmetler yönünden de tesciline karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi, redde konu hizmetler ile redde mesnet markanın tescili kapsamındaki hizmetlerin birbirleriyle ikame edebilen veya rekabet edebilen hizmet niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne hükmetti. Bölge Adliye Mahkemesi ise, başvuru kapsamındaki hizmetlerle redde mesnet markanın kapsamındaki hizmetler arasında benzerlik olmadığına karar vererek, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Yapılan yargılama sonucunda, temyiz istemi reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar onandı. Katılan kanun maddeleri; 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5/1-ç maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.03.2019 tarih ve 2018/222 E- 2019/114 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 31.12.2020 tarih ve 2019/817 E- 2020/1261 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2017/21890 sayılı "ELIOT" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığınca, 2009/03218 sayılı "ELIOT" ibareli markaya dayalı olarak, 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi uyarınca başvurunun 42. sınıf hizmetler yönünden kısmen reddine karar verildiğini, bu karara yaptıkları itirazın da YİDK tarafından reddedildiğini, oysa redde mesnet markanın kapsamındaki 42. sınıf hizmetler ile müvekkili başvurusu kapsamındaki hizmetlerin, genel nitelikleri itibariyle farklı olduklarını, "Eczacılık müstahzarları" konusunda tıbbi ve bilimsel araştırma hizmeti sunan bir ARGE firmasının aynı zamanda "tekstil boyama ve apreleme" konusunda teknik danışmanlık hizmeti sunmasının mümkün olmadığını, bu hizmetlerin tüketici kitlesinin farklı bulunduklarını ileri sürerek, TürkPatent YİDK'nın 24.04.2018 tarihli ve 2018/M-3165 sayılı kararının iptaline ve dava konusu başvurunun reddedilen hizmetler yönünden de tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvuru kapsamında reddedilen hizmetlerin, redde mesnet olarak gösterilen marka ile aynı sınıfta olduğu ancak mal ve hizmetlerin aynı sınıfta olmasının bunların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu anlamına gelmeyeceği, reddedilen 42. sınıftaki hizmetler ile redde mesnet olan markanın tescil kapsamındaki hizmetlerin genel niteliği itibariyle farklı oldukları, aynı tür bulunmadıkları, farklı hizmet kategorilerine ait olmaları nedeniyle aynı hizmet grubundaki, aynı veya rakip firmalar tarafından sunulabilecek hizmetler olmadıkları, "Eczacılık müstahzarları" konusunda tıbbi ve bilimsel araştırma hizmeti sunan bir ARGE firmasının aynı zamanda "tekstil boyama ve apreleme" konusunda teknik danışmanlık hizmeti sunmasının mümkün olmadığı, ARGE firmasının tıbbi ve bilimsel nitelikte araştırma hizmeti sunmadaki bilgi ve yetkinliğinin "tekstil boyama ve apreleme" konusundaki teknik nitelikteki danışmanlık hizmeti sunması için elverişli bulunmadığı, bu nedenle redde konu hizmetler ile redde mesnet markanın tescili kapsamındaki hizmetlerin birbirleriyle ikame edebilen veya rekabet edebilen hizmet niteliğinde olmadıkları, bu hizmetlerin sektörünün ve tüketici kitlesinin farklı olduğu, hizmet konusunun "yani" kelimesi ile hangi alana ait olduğunun açıkça belirtilerek ayrıştırıldığı, dolayısıyla her iki markada " teknik danışmanlık hizmetleri ile tıbbi ve bilimsel araştırma hizmetlerinin benzer kabul edilerek ret kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent YİDK'nın 24.04.2018 tarihli ve 2018/M-3165 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretlerin, marka olarak tescil edilemeyeceği, buna göre, anılan madde hükmü uyarınca, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından re'sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için, başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerektiği, mal veya hizmetlerdeki ya da onların türündeki aynılığın, yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açık bir husus olup, mal veya hizmetin kendisinde ya da türünde özdeşlik anlamına geldiği, somut olayda başvuru kapsamındaki hizmetlerle redde mesnet markanın kapsamındaki hizmetler arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile, davalı Türk Patent vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.