Esas No: 2021/2279
Karar No: 2022/6659
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2279 Esas 2022/6659 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2279 E. , 2022/6659 K.Özet:
Mahkeme davacının Pugedon markasına davalının izinsiz olarak tecavüz ettiği gerekçesiyle dava açtığını ancak davalının markayı önceye dayalı olarak kullandığını ve hak sahipliğini ispatladığını belirtti. Davalının ürün markası olarak da önceye dayalı kullanım yoluyla gerçek hak sahibi olduğu ve kullanımının davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığı sonucuna ulaştı. Bu nedenle dava reddedildi. İlk derece mahkemesinin kararı istinaf edilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nce incelendi ve usul ve yasaya uygun bulunarak onaylandı. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2, 369/1 ve 371-372 maddeleri uyarınca işlem yapıldığı belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12.09.2017 tarih ve 2015/254 E. - 2017/156 K. sayılı kararın davacı ...Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.01.2021 tarih ve 2017/6312 E. - 2021/111 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Pugedon markasının 07, 31 ve 35 sınıflarda tescilli olduğunu, davalının izinsiz olarak pugedon markası altında üretim, satış ve pazarlama yaptığını ileri sürerek markaya yönelik tecavüzün tespiti, meni, markanın kullanımının engellenmesini, müvekkilin yoksun kaldığı kazancı 8.000.- TL, maddi tazminat 2.000.- TL itibar kaybı tazminatı ayrıca 20.000.- TL manevi tazminat talepleri olduğunu , ayrıca hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin marka üzerinde öncelik ve üstün hak sahibi olduğunu, davacı tarafın tescilinin müvekkilinin iştigali alanında olmadığını, daha önce taraflar arasında pazarlama anlaşması bulunduğunu savunarak tüm talepler yönünden davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı, markaya tecavüzün tespiti men'i, maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, davalının 2013 yılından itibaren PEGEDON markasını kullanmaya başladığı, bu kullanımın davacının tescilinden daha önceye dayandığı ve tescilli markası bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, sözleşme tarihinden önce davalı tarafça Pugedon markasının 35. ve 39. sınıfta tescil başvurusunda bulunulduğu, her ne kadar davalının 7. sınıfta marka tescili bulunmuyorsa da internet haberleri, sözleşme, tanık beyanları ile markayı Ocak 2014 tarihinden itibaren kullandığını ve hak sahipliğini ispatladığı, davalının üretim, satış, pazarlama, reklam sınıfında tescilli markası bulunması, ürün markası olarak da önceye dayalı kullanım yoluyla, gerçek hak sahipliği bulunduğundan, davalının kullanımının davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği ve tazminat gerektirmeyeceğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,kararın gerekçesi düzeltilmekle, Bakırköy 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 12/09/2017 tarihli 2015/254 Esas-2017/156 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı ...Ş. vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ...Ş.'den alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.